doğuştan etimolog olmak ya da sonradan olmak

entry13 galeri
    3.
  1. - ekrem abi seni biraz yoruyorum ama son günlerde kafama takılmış bir husus ve bağlı olarak yeni bir sorum var..

    - tamam ama, misafirlerin ki dahil tüm çay paralarını ödersin..
    - tamam ekrem abi, biz çekirgelere düşen ustaların söylediğini yapmaktır.
    - peki sor o zaman.

    - ekrem abi biliyorsun ki, avustralya birleşik krallığa bağlı bir dominyondur. ingilizler orayı sömürge haline getirdiklerinde, yahut diğer tüm sömürgeciler yeni bir kıta veya ülkeyi ilhak ettiklerinde yerli halk ile nasıl iletişim kurdular ?

    -valla eskimolar, kızılderililer, pigmeler, afrikanın yerlileri nasıl hakimiyet altına alınmışsa aborjinler de öyle hakimiyet altına alınmıştır. sömürgeciler ilk irtibata geçtikleri yerlerde önce çok kanlı katliamlar yaparlar - örnek aztek ve maya katliamları -, süngüsü düşen yerli halk yeni efendilerinin geldiğini çok acı ve dramatik bir şakilde öğrenir. medeniyeti temsil eden bu yeni efendilere yaranmak, canını kurtarmak için yahut daha rahat bir yaşam için biz de sizdeniz, sizden olmaya hazırız ruh hali oluşur yerli halkın bazılarında. diğerlerince iş birlikçi olarak suçlansalar da ulaştıkları güvenlik ve refah düzeyi ile statüleri diğerlerini de cezbetmeye başlar. işte tam bu nokta da yeni efendilerin dilini, dinini, kültürünü öğrenmek hevesinde olanlar arttığından, misyoner din adamları, misyoner kültür görevlileri devreye sokulur. bu eğitimleri alanlar, edindikleri birikim ve yardakçılığın ödüllendirilmesi nedeniyle üst düzey görevli, ticaret erbabı konumuna kavuşurlar. yerli halk kendi kültürünü aşağılamaya başlar, öz kültürünü savunanlara, hödük, cahil gözüyle bakılır. gayri medeni sayılan yerli halk bu koşullarda yeni efendinin dilini ve kültürünü öğrenmek için yırtınır. sonuçta, kendi dili ve kültürü kadar bu yeni kültüre ve dile hakim olamasa da artık yeni efendiler amacına ulaşmıştır. misal bugün hindistan çok iyi ingilizce konuşan bir halk a sahiptir.

    - sağol ekrem abi.. hımm bir şey daha var şu avustralya nın meşhur kangurularının etimolojisi nedir o zaman?

    - evlat, ingilizler sömürgeciğin ikinci aşamasında yani kültürlerini benimsetmek için mahalli ögeleri tanıma uğraşı içindeyken başka hiç bir yerde görmedikleri, keseli ve zıp zıp zıplayan hayvanın adı ne diye yerliye ingilizce olarak sormuşlar. yarım yamalak ingilizcesi bulunan yerli ' kangoroo ' diye cevap vermiş. ingiliz misyonerde not alın bu hayvanın adı kangoroo olarak sözlüğe geçsin diye talimat buyurmuş. bir süre sonra aborjin diline hakim olan ingilizler, kangoroo sözünün ben bilmiyorum demek olduğunu öğrenmişler ama hayvancağızın ismi öylece kalmış. o gün bu gün dür kanguru kangurudur. aborjin dilinde ben bilmiyorum anlamına gelse de.

    not : batılı gözüyle medeniyetten uzak olan kavimler, yaşadıkları çevrenin, tabiatın, nesnelerin adını koymak, onları tasnife tutmak konusunda çaba göstermezler. o yüzden, dünyanın bir çok köşesinde ismi bilinmeyen hayvanlar, maddeler, bitkiler öylece isimsiz durmaktadır. ta ki, bir batılı - misyoner - adını koyuncaya dek.
    0 ...