birkaç unsur haricinde sıkıcı ve aksiyonu düşük bir bölümdü. ama birkaç beklentimin karşılanması bölümü benim için güzel bölümler arasına soktu.
-ilk beklentim ne kadar kaltak olursa olsun, spartacus reyizin ilithia'yı öldürmemesiydi. spartacus gibi bir adam onu öldürseydi gözümden düşecekti.
2.beklentim de seppia'nın ashur'un seppius itinin bileğinden aldığı bilezik sayesinde kardeşini spartacus'ün değil de glaber şerefsizinin öldürdüğünü öğrenmesiydi ki bu da bu bölümde gerçekeşti. lucretia sağ olsun.
-mira sen tam bir kaltaksın. bir kadın olarak sırf kıskançlık uğruna hamile bir kadını öldürmeye kalktın da zeyna makamının hakkını veremedin.
-seppia sen bir tanesin! o bölüm sonundaki dark side bakışına kurban.
-şu tapınak sahibine üzüldüm doğrusu. neyine güvenerek beni orada bırakın dedi acaba! sanırım yaşlı bir adam olarak son nefesini romalılarla savaşarak vermek istedi. tıpkı glaber'a dediği gibi!
-bizim muhteşem beşlinin 4 tanesi (doctore yoktu) ile glaber ve glaber'ın iti ashur'un kurduğu gurup ilk kez karşı karşıya geldi. valla bu karşılaşmada en kral dövüş spartacus ve gannicus'tan geldi bana göre. crixus mısırlının elinden zor kurtuldu. kendisi oldukça hamlandı sanırım.
dövüşün daha uzun olmasını umardım ama buna da şükür.
-muhtemelen kurtulacak olan ilithia, kardeşinin katiline bilenen seppia ve lucretia glabber ve ashur'un başına büyük işler açacak.
ve yine muhtemelen ilithia (ya da seppia. çünkü lucretia kendisine roma'ya varinius'a haber gönder demişti) sayesinde romadan bir takım adamlar gelecek ve spartacus reyizinin gurubuna saldıracak. 9.bölüm promosundan bunu anladım!