sempozyumda yaşanan tercüme krizi

entry10 galeri
    4.
  1. neresinden tutulsa elde kalıyor

    en başta belirtmeliyim ki hatanın aslan payını (öküz payını daha doğrusu) bu işin organizatörleri sahipleniyor.

    olm karşınızdaki adam boru değil, gladio savcısı, herif gitmiş yüzyılın en büyük örgütlerinden birini çökertmiş bir hukuk kahramanı, ders olarak okutuluyor, teknik dil konuşacağı bariz. karşısına tercüman diye öğrenci koyarsanız içinizde patlar işte böyle. beceriksiz herifler sizi.

    ikinci olarak, kızlara aslında üzülsem, içine düştükleri duruma acısam da bu malesef ikisinin de (organizasyonu gerçekleştirenler kadar olmasa da) mal olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

    bir sormadınız mı "bu adam kim? ne anlatacak? biz bunu yapabilir miyiz olm, bariz hukuk terimleri havada uçacak, hakimler, savcılar izliyor, kameralar çekecek, sıçmayalım nagihan" diye?

    hayır, yapmadınız. sazan gibi atladınız ve içinizde patladı malesef.

    kişi kendini bilecek, yoksa böyle kikir kikir sinirden gülüp, rezil olur.

    hadi sıçtın bari sıvama lan,

    "öğğğ hakim, savcı falan, örgüt, ııığ mübaşir" diye sayıklama, kalk git direk di mi?

    yalnız o sırada gladio savcısının yüzündeki "noluyo lan nereye geldik hacı? hatun delirdi lan, al su iç" tavrı gözlerden kaçmadı ahsdhahd.

    ayrıca son bir not düşeyim, o nagihan ne kadar soğuk, ne kadar negatif enerji yayan bir varlıktır lan öyle? margaret thatcher lan resmen, ekran başında bile odanın tüm elektriğini söktü aldı. ama yanındaki şirin şey öyle mi? bir sevimlilik, efendime söyleyeyim, bir güzellik. şirin şirin delirdi orda.



    (bkz: başkaları adına utanmak)
    0 ...