sahaflar var dediler gittik.
4 tane en ücra köşede ve az çeşitli sahaf vardı. o kadar.
genelde eğitim ve çocuk yayınları ağırlıktaydı bu sene, bunların yanında da cemaatler tutmuştu köşebaşlarını. can yayınları, yapı kredi yayınları ve doğan kitap ise para kazanmanın derdindeydiler. onlardan 1 tane bile kitap almadım. oh olsun ibnelere.
lan insan kitap fuarında da kesesini düşünmez ki, birkaç fazla kişi birkaç fazla kitap alsa hepimiz için kardır amına koyayım, ama gel de bunu bu emperyalist uşaklarına anlat...
ahmed hulusi vardı bir de, bedava kitap dağıtıyordu, sloganı ilginç geldi, "biz kuran'ı parayla satmıyoruz"...standı kalabalık olmasa "değirmenin suyunun nereden geldiğine" dair bir sohbet etmek isterdim, ama millet bedava kitabı görünce yığılmış, boşverip dolaşmaya devam ettim...
bugün için 250 tl bütçe ayırmıştım, 220 lirasını harcadım...
en beğendiğim stand inkilap kitabevi'nin standı oldu, en fazla alışverişi de buradan yaptım zaten.
birşey farkettim, kazım mirşan ve hulki cevizoğlu'na uygulanan gayriresmi sansür burada da vardı. adamların ilaç için tek bir kitabı bile yok.
hani özgürlükler ülkesi, hani ileri demokrasi?
ha bir de 3 tanesi 10 liradan bol bol klasik eser aldım, tolstoy olsun, dostoyevski olsun, eşe dosta dağıtmak için ideal hediyeler bunlar.
netice itibariyle bu fuar da beni tatmin etmedi, sayın başsavcı vural savaş ile ayaküstü bir 5 dakika sohbet ettik, ülkenin geleceği ile ilgili o da benim kadar karamsardı, ben bunu sezdim...
popüler olmasa da, güzel olmasa da, muadilleri gibi tat vermese de bursa gibi yobaz bir kentte büyük bir kitap fuarı yapılması güzel, daha da güzel olanı bunun 10 senedir yapılıyor olması.
bizi karanlığa götürenlere güzel bir direniştir kitap fuarları.
gidin görün efendim.
ben pazar günü bir de çocuklarımı götüreceğim. belki orada görüşürüz...