kedi acayip çevik ve çabuk bir hayvandır. bu söz oradan çıkmıştır. kediyi sırtüstü elinde tut, yere çok yakınken mesela 20 cm falan birden bırak o mesafeden bile dört ayak üstüne düşüyor.
kedi yerden , bulunduğu noktadan 1,5m yükseklikteki masaya sıçrar,masanin üstünde yemek tabak canak hazirdir, masanın üstündeki hiçbir şeye ayaği girmeden hiçbir bardağı devirmeyecek şekilde masaya "konar".hatta ön iki ayagıyla arkası arasında bir bardak falan varsa karnını içine çeker vaziyette konar. ve bütün bunları birkaç "salise" içerisinde algılar. köfte falan varsa, bi tane çalar ağzında köfteyle aynen hiçbir şeyi devirmeden kaçar. gider bi köşede o çaldığı köfteyi yer. ama o masanın üstündeki herşeyin tehlikeli mi, ağır mı, hafif mi, olduğunu kesinlikle bilir. mesela yanan mum falan varsa masada, ondan uzak durur.
kedi besleyip kedileri gözetleme imkanına sahip olan adamlar uydurmuştur o sözü. kedi çok nadiren faka basar. çok nadiren ölümcül bir hata yapar kedi. o yüzden söylenmiştir o kedilerin dokuz canlı olduğu konusu. hiçbir insan hiçbir zaman alelade bir kediden daha akrobatik olamayacaktır. hiçbir zaman. ben kedilerin nelere kadir olduğunu gördüm, nerelerden nerelere ne akrobatik atlayışlar yaptığını gördüm. böyle "nokta atlayışı", ve aynen hesapladığı gibi de düşüyor meret. hayran olunmayacak gibi diil yani.
kedileri biraz gözetleyen bir adam, öyle bir söz olmasaydı bile, o gözetlemeden sonra bu sözü derhal uydururdu.
