fani tarafindan unutulmaktan daha cok bulandirir insanin kalbini. tanri unuttu veya unutmadi, bunun gercekligi degil mesele, insanin benligindeki septik yaninin hissidir onemli olan. tanri kendi makaminda camurdan yarattigi insani unutmaz veya alakasini esirger. bunu insan denen yapi bilsin veya bilmesin, yasanan his, kalinan yalnizlik ve doyurulamayan ruh unutulmuslugu yasiyor mu yasamiyor mu? mesele bu.
bilinen olmadigi icin issiz kalmis bir zihnin kelimelerle dolu kutuphanesi icinde surekli toz almakla ugrasan akil tanriyi istiyor. onu hissetmek ve inancinin dokunuslarini fikrine yasatmak istiyor. bu haliyle yalniz takilan akil kalbe yoneldiginde, iste tam orada tanriyi avuclarina alip kalbine basmayi arzuluyor. ve lakin tanri hissedilmiyor. sadece inancla kaliyor insan.