yalnızlık,
gece ayazında sabaha kadar beklemek gibidir.
ısınmak için güneşin doğmasını beklersin ama
o güneş hiçbir zaman doğmaz.
yalnızlık,
bulmadığın sevgiyi,başka yerlerde aramak gibidir.
ne yaparsan yap, onu bulamayacağını bilirsin.
ama yinede denemekten vazgeçmezsin.
onun boşluğunu hep başka şeylerle doldurmaya çalışırsın.
yalnızlık,
aynı havayı soluyupta bir türlü yanyana olamamaktır.
aldığın her nefeste onun kokusunu duymak istersin
ama yapamazsın.
aldığın her nefes ciğerini acıtmaya başlar.
yalnızlık dediğin,
eski bir sandalyenin gıcıdamasıdır yalnızlık.