"çagri" tadina, buyuk bir zevkle izlenen film.
sinemada yer buldugumuz gun gittik izledik.
dogrusunu soylemek gerekirse begenecegimden emin degildim ama gercekten etkileyici buldum. belki cok fazla beklentim olmadigi icin begenmisimdir bilemiyorum.. buyuk beklentilerle gidenler beklentileine karsilik bulamamislar ya hani... neyse...
malesef osmanli tarihi hakkinda ayrintli bir bilgiye sahip olmadigim icin ben tarihî elestirilere katilamayacagim..
ama filmin kusursuz olmadigina katiliyorum. goze carpan hatalar vardi.. fakat yine de filmi golgeleyecek kadar abartili bulmadim o hatalari.
bence yapilan en buyuk hata ulubatli'nin nikahsiz birlikteligi oldu. hic degilse bir nikah bahsi gecseydi daha hos olacakti. sonucta kurguydu ama yine de buyuk eksiklik oldugunu dusunuyorum..
ak semseddin'in aslinda kose olmasi, ulubatli'nin varliginin bile kesin olmamasi, fatih'in zekasina vurgu yapilmamasi, yabancilarin turkce konusmasi, savastaki askerlerin sakallarinin uzamamasi vs.. bunlar filmi izlerken tuylerimin dikendiken olmasini egellemedi..
istanbulun tasini topragini opmek istedim... gurur duydum atalarimla..
fatih'in veziriyle konusurken "mundar mi sehit mi olacagina karar ver" anlamindaki sozlerinden, evladina yaklasimindan, gordugu ruyalardan, ruh halinden, namaz sahnesinden cok etkilendim. hele ulubatli'yla kilic sahnesi muhtesemdi. son sancak sahnesi ise gercekten unutulmazdi. keske fatih'i biraz daha gorebilseydik diye dusundum sadece..
muhtesem yuzyila inat, harem bahsi gecmemesinden cok memnun oldum. gulbahar hatun hazirlanirken icimden "pes yani burda da mi!" desem de sonucu beni utandirmadi..
"gitmeyeni dovuyorlar" ya, itiraf edeyim o dovenlerden biri de benim.
izlemek, desteklemek lazim.. insallah devami da gelecektir..