M.Ö: Ya Sevgili Mehmet Ali... Ben şeyi aramışım... Mahmut Özgener'i... Hep ararım. Kulüp için naklen yayın parası istiyorum. Hep yaptım ve hiç...
M.A.A: Evet.
M.Ö: Ama avans...
M.A.A: Evet.
M.Ö: Ya nasıl olsa alacağız. Ya ben şüpheli sınıfına giriyorum. Niye biliyor musun? Çetenin şeyinde. Bu parayı ondan alıyorum, istiyorum usulsüz olarak ve şikede kullanılıyor bu para.
M.A.A: Yok.
M.Ö: Ya intihar edeceğim diyorum sana. inanmıyorsun. Yani böyle garip şeyler var yani.
M.A.A: Ya boş ver bunları. Ben bir şey söyleyeyim mi? Bunların hiçbirine takılma. Zaten esas şey ilk dalga. Bir de şimdi oradaki ifadelerde futbolcular final gelecek arkadan. Ya para alanlar vesaire filan...
bu olaydan sonra murat özaydınlı'yı gören duyan olmamıştır sanırım. hatta bu muhabbetten sonra daha da şike savunması yapmak ve hala ''suçsuz aziz yıldırım'' demek biraz garip kaçıyor.
tarlaları, marabaları falan da geçtik hadi.
