işte rasyonalitenin çok şey olduğunu ama her şey olmadığını, rasyonel düşünce biçimininden edinilen bilginin insan için içsel derinlikle sezgi ile duygu ile birlikte değerlendirilmesi sürecini kavramakla aşılacak durumdur. inanç alanına uzanmanın da rasyonel dayanaklarını pekala yok sayarak tek boyuttan bakmak nedendir hem? aşkı akılla saf biçimde kim açıklayabilir? yaşamayan bilmez ki hidayet hali de aşkvari bir süreçtir. freud'u devreye sokup işi karmaşıklaştırıp rasyonel çıkarsamalarda bulunmak aşkı yine de yok etmeyebilir ve gerçekten açıklamayabilir, unutmamalı. aşk gibi iki insan arasındaki sufli ilişkinin yüceleştirildiği süreci sadece hormonla açıklamak ne kadar mantıklıysa inançla ilgili şeylere yaklaşımdaki her söylenen söz tam söz olamaz insandan çıkan.
cahillik tek boyutlu düşünme zihniyetidir. cahillik esasen yüreklerin derinliğinde gizlenendir. bazen hiçbir okuma fayda vermeyebilir.