Uludağ sözlüğün tinerci (!) yazarları bok atmıştır dedim. Böylesine şanlı bir olayı anlatan film kötü olamaz dedim. Hep bu tinerciler araya nifak sokuyor dedim ama meğer gerçekten çok eksik ve çok 'paint terk' bir filmmiş. Meğer ben de tinerci olmuşum da haberim yokmuş be sözlük...
Filmin hadis-i şerifle başlaması güzeldi ama koskoca Fatih Sultan Mehmet'i bu kadar pasif ve bu kadar çaresiz göstermenin amacı neydi acaba? Tamam belki gerçek hayatta öyle bir mizaca sahipti, elbette bir tarihçi bakış açısına sahip değilim ama gene de öylesi bir padişahta heybet görmeyi bünyem fazlasıyla istiyordu.
Ulubatlı Hasan ile padşahın bir kankalığı var mıydı bilemeyiz ama Ulubatlı Hasan'ın koltuk altı kılları bende kötü bir etki yarattı diyebilirim. Ama tabi gene de cc Ulubatlı Hasan reyiz cc.
Ulubatlı Hasan'ın tikky sevgilisi o hatun bana acayip itici geldi. Hele o ağzını yaya yaya konuşmaları yok muydu? Çak ağzına iki tane!
Film bir ara öyle bir duruma geldi ki, 'acaba fetih olmayacak mı?' tarzında sorular sormaya başladım kendime. Yoksa istanbul fethedilmedi mi?! Tövbee...
Kendi çocuğunu dahi sevmekten aciz olan bir padişahın elalemin bitli kızını kucağına alıp sakalını mıncırlatması ise beni gerçekten sinir krizine soktu.
Peki hiç mi güzel bir şey yoktu filmde? Düşünüyorum, fakat bulamıyorum. Çünkü ben de bir tinerciyim.
1 gün sonra gelen edit: filmi beğenmeyince kötü mü olduk ey sözlük?
