Hicbir sey bilmiyorum. Ne diyecegimi de yazacagimi da... Bir yandan cenneti yasiyorum, diger yandan icimde cehennemi. Fiziksel olarak cehenneme donecegimi bilmek daraltiyor beni. O olmasa, buranin da anlami yok sanki... Onu bile bilmiyorum!!! Bildigim ve delicesine emin oldugum tek bir sey var. O'nu seviyorum ve O'nun icin burdayim. Gozumu acip karsimdaki insanin O oldugunu gormek kadar guzel bir hissi yasiyor olmak bu dunyada cenneti yasamaktan farksiz! O koca mavi gozlerini acip bakiyor bana. Tatli ve saskin bi sekilde. O'ndan uzak olmak korkutuyor beni. Dusundugum zaman kahroluyorum. Ve galiba O, bu yasadiklarimin farkinda degil... Basit bir sarki sozu guc veriyor bana:
When i'm weak, i draw strength from you.
And whe you're lost i know how to change your mood.
And when i'm down you breathe life over me .
Even though we're miles apart, we are each other's destiny...
Bazen gercek olmak icin fazla guzel geliyor su dakikalar bana. Bazen mutlulugumdan aglayacak gibi oluyorum. Ama O uzgunse... Iste o zaman dunya karariyor... O'na yaninda oldugumu hissettirmek icin elimden geleni yapiyorum. Dave Grohl benim yerime soylemis zaten, ben de tekrarliyorum:
Mine is yours and yours is mine.
There is no divide...
In your honor,
I would die tonight!
Mine is yours and yours is mine.
I will sacrifice...
In your honor,
I would die tonight!
For you to feel alive...
Sonra her sey duzeliyor iste! Beni duyuyor, ve basariyorum! Gucumu onun icin kullaniyorum ve onu mutlu goruyorum. Ben basarmadiysam bile O'nu mutlu gormek bana basarili oldugum hissini veriyor. Bir kez daha tekrarliyorum, hep yanindayim diye... Chris Martin ne de guzel soylemis:
Lights will guide you home.
And ignite your bones.
And I will try to fix you.
Ve gece! Birden kendimizi isiklarin icinde buluyoruz. Goz kamastirici bir isik bu. Hayallerimde gormek istedigim ve gercegini yasadigim isiklar. O isiklarin arasindan parildaan iki goz. Masumca bana bakiyor. Hipnotize olmus gibiyim, oylece kitlenip bakiyorum. Calan sarki bu sefer tanidik, gulumsuyorum:
Oh you look so beautiful tonight.
In the city of blinding lights...
Ruya sanarak uyaniyorum yasadiklarimi. Etrafima bakiyorum ve ne kadar gercek oldugunu bir kez daha gorup tepkisiz kaliyorum. Hem iyi, hem kotu. Geriye saydigim gunler kadar cabuk tukeniyor burda zaman. Bitmesin istiyorum, ama bitiyor. Ve o anlamiyor yine... Cunku belli etmiyorum, etmemeliyim. Bana ne kadar guvendigini tekrar ediyor defalarca. Sevginin lafi bile gecmiyor. Korkuyor muyuz ne? Neyse, cevapsiz kalan bir soru daha iste...
I'm proud to be the one you hold when the shakes begin...
Her seyimi sana vermeye raziyim... Bunu soyleyebilyorum sadece. Cunku baska cevabim yok!
I share it all with you...
Powder blue...
Bazen uzaklara dalip gidiyor o iki mavi goz. Ne diyebilirim ki... Ne dusunuyorsun diye soramiyorum. Uzerine gitmiyorum. Derken kenetleniyor o iki goz benim iri kahverengi gozlerime. O an icimden duyuyorum, bir ses fisildiyor:
Don't look too far...
Uyuyakaliyoruz beraber. Ellerimiz kenetli. Kalktigimda ellerimizi ayrilmis. Acikli bir ses, hazin bir sekilde yankilaniyor yuregimde:
Whatever happens, don't let go of my hand...
Goz yaslarim donmus bir irmagi besleyen bir kaynak gibi suzuluyor. Nihayet kiriliyor o buz tabakasi, agliyorum sessizce. Beni duymayacagini bile bile kapali kapilar arkasinda. Gecirdigimiz gunler teker teker geciyoru gozlerimin onunden. Haykirmak istiyorum, ama sesim cikmiyor.
Oh it's such a perfect day,
I'm glad i spent it with you.
Oh such a perfect day,
You just keep me hanging on.
Senin kollarinda olmek, sensiz yasamaktan daha guzel gorunuyor gozume. Ninni soyleyer gibi beni olume gotursen raziyim...
Spiel mir das lied vom tod...
Yasadigimiz her saniyeyi geri alip tekrar yasamak istiyorum. Kim becermis ki bugune kadar da ben yapacagim? Unutulup gitmeye mahkum olarak o guzel anlar belki de...
I wish that i could turn the clocks right back.
It´s easy to forget just what you´ve got...
Hayatim boyu beklemis gibi hissettigim ama aslinda sadece 8 ay bekledigim bir sey bu. Dilegim gercek oldugu icin Allah'a cok dua ediyorum, ama iste su an bile beni karanliga itmeye yetecek kadar bogucu...
I've been waiting a long time,
For this moment to come.
I'm destined for anything at all...
Besledigim duygular, cektigim aciya esit adeta. Sana o kadar cok ihtiyacim var ki... Her saniyeyi beraber gecirmek, her an yaninda olmak. Hicibir sey konusmasak bile o guzel gozlerine bakmak... Gerisi hic mi hic onemli egil. Cok degil belki de 5 gn sonra tamamen, belki son bir kez daha hoscakal diyecegim. Ve belki bu basit bir elveda olmaktan oteye gidemeyecek...
In my dreams I can see you.
I can tell you how I feel.
In my dreams I can hold you.
And it feels so real.
I still feel the pain.
I still feel your love.
I still feel the pain.
I still feel your love.
Somehow I knew you could never, never stay.
And somehow I knew you would leave me.
And in the early morning light.
After a peaceful night,
You took my heart away.
I wished, I wished you could have stayed...
Ama ne ben kalabiliyorum, ne de sen duruyorsun. Gidiyoruz, bir daha gorusmemeyi goze alarak. Hayatimin en buyuk acisini, susarak bastirmaya calisarak...