sahneler hep ahlaksiz zaten, yani bir düsünün: karanligin ortasinda kadinli erkekli sahnede geziniyorlar bunlar. sarilani mi istersiniz, birbirine dokunani mi, asktan meskten bahsedeni mi! hickimse hoca efendilerin istedigi sekilde hareket etmiyor. ne türban takan bacilar var, ne maklube kazanlari, ne de sohbet yapan abiler.
bu ahlaksizlik ortamina girerken cok dikkatli olmak gerekir, yoksa sayin basbakanimizin yaratmak istedigi dindar gencligin olusumu tehlikeye girer.
onun icin abilerle tiyatroya giderken 3 seyi yanimizda götürüyoruz:
1. instant maklube, vallahi ecnebilerin popcorn'u yerine geciyor,
2. badem yagi, abiler yeni yeni cikan badem biyiklarimiza sürüyorlar, bazen baska yerlerimizi kayganlastirmak icin de kullaniyorlar,
3. tas, cok azitirlarsa en büyük abi fetva veriyor biz de oracikta recm ediyoruz ahlaksizlari.
zaten tiyatrocularla papaz olmus durumdayiz, hepsi gebersin gitsin! onlar degiller miydi sanki basbakan efendimizin saygideger kizina sirf tiyatroda cakkidi cakkidi sakiz cignedigi icin gicik gicik bakis atan? simdi de tiyatrolar kapansin da görsünler gününü. zaten ergenekon savcilarina verecegiz hepsini, yakindir tiyatrolarin zemininden iki gün evvelki gazeteler sarilmis silahlarin cikmasi.
cibanin basi zaten konservatuarlar. hemen kapatilip yerine ilahiyat fakülteleri kurulmalidir. allahu nihaaal...
pesinen van münüt: ironiden anlamayan nesil gidip kafasini maklube kazanina solsun.
second van münüt: ironiden anlamayan maklube kafali birisi cikmis. dindar nesil geliyor '"elhamdülillah", hocaefendilerine laf gelince salterler iniyor mübareklerin.islamo-fasizm, sen nelere kadirsin.
