18/99- O gün biz onları bırakırız, dalga dalga birbirlerine karışırlar. Sonra sûra üfürülür de onları toptan bir araya getiririz.
20/101- Onlar o günahın cezası içinde ebediyen kalacaklardır. Sûra üfürüleceği gün10 bu ağır yük onlar için ne kötü bir yüktür! 10
20/102- O gün günahkârları, (gözleri korkudan donup) gömgök kesilmiş olarak haşredeceğiz.
23/101- Sûra üfürüldüğü zaman, (işte) o gün ne aralarında soy-sop yakınlığı kalacak, ne de birbirlerini arayıp soracaklardır.
27/87- Sûra üfürüleceği ve Allahın dilediği kimselerden başka göklerdeki herkesin, yerdeki herkesin korkuya kapılacağı günü hatırla. Hepsi de boyunlarını bükerek Ona gelirler.
36/51- Sûra üfürülür. Bir de bakarsın kabirlerden çıkmış Rablerine doğru akın akın gitmektedirler
39/68- Sûra üflenir ve Allahın dilediği kimseler dışında göklerdeki herkes ve yerdeki herkes ölür. Sonra ona bir daha üflenir, bir de bakarsın onlar kalkmış bekliyorlar.
50/19- Ölüm sarhoşluğu bir hakikat olarak insana gelir de ona, işte bu, senin öteden beri kaçıp durduğun şeydir denir.
50/20- (insanlar öldükten sonra tekrar dirilmeleri için) Sûra üfürülecek. işte bu, tehdidin gerçekleşeceği gündür.
50/21- Herkes beraberinde bir sevk edici, bir de şahitlik edici (melek) ile gelir.
69/13,14,15- Sûra bir defa üfürülünce, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine bir çarptırılınca, işte o gün olacak olmuş(kıyamet kopmuş)tur.
74/10- Kâfirler için hiç kolay değildir.
74/8,9- Sûra üfürüldüğü zaman var ya; işte o gün çetin bir gündür.
78/17- Şüphesiz hüküm ve ayırma günü belirlenmiş bir vakittir.
78/18- Bu, sûra üfürüleceği gün gerçekleşir ve siz bölük bölük gelirsiniz.