Kırk yılın kışı, güzel alnını kuşattı mı,
Kapladı mı yüzünü derin çukurlar artık,
Gençliğinin kibirli, süslü giyim kuşamı
Beş para etmez olur, hırpani yırtık pırtık:
O zaman sorarlarsa güzelliğin nerdedir,
Dinç ve şen günlerinin hazinesi ne oldu;
Dersen yuvaların çökmüş şu gözlerdedir,
Bencillik utancıyla israfa övgüdür bu.
Kavuşur güzelliğin çılgınca alkışlara
Benim güzel çocuğum beni kurtarır, dersen
Ve yüzümü ağartır ben yaşlandıktan sonra,
Güzelliğinin onda sürdüğünü göstersen.
O, sen yaşlandığında yeniler varlığını,
Soğuktan donan kanın duyar ısındığını.
inşallah hepimiz ihtiyaç duyduklarında yanlarında olup da mutlu edebiliriz babalarımızı.