benimdir. tesadüfen bugün işlerim olmadığı için dışarı çıkmadım. * buradan benim sevgilimin de olmadığını kendiniz anlamalısınız. * neyse... biraz önce hava alayım hem de çıkmışken kendime iki bira alır evde keyif yaparım diye düşünüp üstümde pijamalarım olmasına rağmen kendimi dışarı attım. evin hemen yanında market vardı fakat biraz daha yürümeyi tercih ettim. bütün gün evdeydim bunalmışım hakikaten. hava harikaydı tam sevgililer için yani. bütün gün evde durmanın verdiği hamlıkla baya bir yürümüş olmalıyım ki önüme gelen ilk markete girip kendime iki bira, bir kaç çeşit çerez alıp marketten çıktım. aklımda sevgililer günü falan yoktu açıkçası. ama marketten çıkıp siyah poşetin içindeki biraları birbirine tokuştura tokuştura yürürken karşıma çıkan sevgililerle o acı gerçekle bir anda yüzleştim. aman tanrım. buralar pek sessiz sakin ve kimsenin olmadığı yerlerdi. ama benim karşımda bir değil, iki değil, üç çift arka arkaya geliyorlardı. sevgililer birbirlerine sarılıp öpüyor ve gülüşüyorlardı. neye uğradığımı şaşırdım. ben birazdan eve gidip bir başıma biralarımı yudumlarlarken bu danalar evde sevişeceklerdi. ''poker face ifadesiyle yürüyeyim ve benimde bir sevgilim var aslında ifadesi vereyim'' şeklinde düşünürken sevgililer yanımdan geçiyordu. sanki zaman yavaşlamıştı ve ben göz göze gelmemeye çalışıyor ve aynı zamanda da dik durup kendimi ezdirmemeye çalışıyordum. ama o sen giden sevgililerden hatun olanın bana attığı o bakış her şeyi yerle bir edip, kahpe hayatın bugünde son dakika golünü attığını gösteriyordu.
elimdeki poşetteki biraların tekrar tokuşup çıkardığı sesle birlikte bana resmen ''sevgilin olmadığını biliyorum, şimdi gidip sap gibi o biraları içip biz sevişirken sözlüğe entry gireceksin.'' dedi.
ahh ulan kahpe hayat sana içiyorum.
