avrupa birliği'ne aday bir ülke olmamıza rağmen ab'nin 50. yıl kutlamalarına herhangi bir davet almamamız. artık batıdan iyice kopmaya başlıyoruz. yüzümüz doğuya dönüyor. ama ab'den biri iki gün sonra çıkar "türkiye'nin üyeliği konusunda pozitif adımlar var." der biz de tekrar yüzümüzü batıya döneriz. 50 yıldır kapılarında süründüğümüz gibi hala sürünmeye devam ederiz. türk milletinin asaletinin farkında olamayan yöneticiler yapar bunları hiç merak etmeyin. atatürk'ün türkiye'sinin kimler tarafından nasıl yönetildiğine iyi tanık olun. çünkü az zaman sonra seçimler olacak.
atatürk'e milletler birliği yani bm ilk kurulduğunda bir türk yöneticisi "efendim üyelik için başvuru yapacak mıyız?" der. atatürk ise "onlar bize davetlerini gönderir, biz okuruz, onlara şartlarımızı belirtiriz. işlerine gelirse kabul ederler ve biz de üye oluruz." der. sanırım iki resim arasındaki 7 fark yeteri kadar açık.