bu tivitır kullanıcısının mahkemeye verilmesi ancak ve ancak hukuki-demokratik değilse, öyle olduğu iddia olunuyorsa özgür değiliz, burası muz cumhuriyeti mi kardeşim geyiklerine mahal verilebilir.
şimdi neyi eleştiriyoruz, eleştiriyorsunuz? önce şunu bir kararlaştırın. tivitırcı mizah yapıyor ama ya denebilir mesela. mizah yapanlar mahkemeye verilemez diye bir madde mi var kanunda? yok, o zaman veririm. neden veririm peki? çünkü bu ülkede hukuk var, ben de ondan yararlanacağım. eğer mahkeme aleyhimde karar verirse yanlış bende olabilir der çekilirim.
meselenin özü şu: ben bu kişiyi mahkemeye verebilir miyim veremez miyim? vermem hukuki midir değil midir? etik değil diyenler olacaktır orasının tartışması ile sorduğumuz soruların tartışması ayrı yapılmalıdır.
onun için neyi eleştirdiğimize iyi bakalım, kendisi demokratik hakkını kullanıyor ve mahkemeye veriyor. eğer bu yaptığı gayrihukuki ise polisler tutuklamalı idi serdar bey'i. evet, çok basit düz mantık var burda. gayrihukuki olmadığı için hiç kimse bir şey diyemez.
ne derler peki bu davaya karşı çıkanlar? ya özgür değiliz derler..(allah'a küfreden özgür olabiliyorken). başka ne derler? kasaba mı burası ya derler. derler bir sürü şey derler ve bunlara cevap vermek, vermeye çalışmak bile insanı yaşlandırır. ömür törpüsüdür bu işler. zira bilirsin ki inanmak isteyen inandığı şeye inanmakta sebat ediyor, ebu cehil'i yolundan çevirmek ne mümkün. sen ben sana bir adım geliyorum sen de gel bir ortak noktada buluşalım desen ne olur? suyu bulandırırlar ancak, bol laf salatası yaparlar, demagoji vazgeçilmezleridir.
ama bir şey vardır asıl şeydir o. meselenin özüdür. ''demokrasi de özgürlük de bana çalışıyorsa özgürlüktür''.