benim sesim çıkmıyor diye, abuk subuk konuşup canımı sıkmandan bıktım artık.
koskoca kadınsın, lafının nereye gittiğinden haberin yok. yazık üzülüyorum senin için ki, iki tane de kız çocuğu yetiştiriyorsun.
boğuluyorum şu an. benim hayatım zaten yeterince bombokken bir de senin saçmalıklarınla uğraşmak istemiyorum.
ne hakkın var, sen kimsin ki yani.
ne zannediyorsu kendini.
bir de bozulduğumu alındığımı anladığında yavşak yavşak yalakalık yapmandan beni kinder süpriz yumurtayla kandıracağını zannetmen çok aptalca.
ben çocuk değilim. ben seni çekmek zorunda değilim. yalnız kalmaktan korkuyorsan eğer benimle iyi geçin.
hayatımda yeterince zorluk var, boğazıma kadar batmışım zaten, ömrümün kinini sana kusmak istemiyorum.
işte bu yazıyı bu yüzden yazıyorum.
gösteriş kötü, kibir kötü bir huydur.
benden 10 yaş büyüksün ama bir bok bildiğin yok, bu yüzden sana çok acıyorum.
evet ben artisim, evet ben vurdumduymazım, evet ben hovardayım, evet ben istediğim zaman istediğim herşeyi yapabiliyorum.
çünkü ben kendi kararlarını verecek, bu kararları uygulayacak ve bu kararlarına saygı duyulacak kadar güvenilirim. ben sen değilim.
kafama göre tatil planı yaptım diye hovardayım evet.
babama söylediğimde iyi yapmışsın dedi, evet o da bayağı geniş bir adam. tabi bu senin anlayışın.
sen bunları söylediğinde sana bu yazacaklarımı söylemeyi çok istedim ama dedim ya ben sen değilim. ben ağzımdan çıkanı tartarım. ben herşeyimi paylaşmam. ben sen değilim. ben sen değilim. ben senin gibi olmayacağım.
ben 23 yaşında hayatının ağzına sıçılmış bir insanım arkadaşım. sen hayatı evlenip çocuk yapmak, parlak rujlar sürüp kocayı baştan çıkartma teknikleri hakkında master yapmak sanarken, ben kanser hastalığıyla uğraşıyordum. iyileşmeye çalışıyordum.
sen dudağında uçuk çıktı güzelliğine zeval geldi diye rapor alıp , o küçük beynin ve dudağındaki uçukla kırılan özgüvenine sarılıp evinde otururken ben radyoterapi alıyordum.
sen kızlarla kahve içmek için kocana yalan söylemek zorunda kaldığında, ben de kimse üzülmesin diye iyiyim demeye çalışıyordum.
ben iyileştikten sonra, üzüntüden ve stresten beyninde tümör oluşan ve zaten çernobilden etkilendiğini düşündüğüm babam ölmesin diye dua ediyordum.
babam iyileşti, annem ağır depresyona girdi. 1 senedir şen şakrak, gülüşü güzel, neşesi dünyaya bedel annem yaşadıklarını kaldıramadı, bir odaya kapandı. ben anneme annelik, kardeşlik ablalık eksik kalınca kocalık yapıyorum. ben abime annelik yapıyorum. o koca eve sahiplik yapıyorum.
ben tüm bunların arasında sevdiğim adamın gözümün önünde evlenmesini seyrediyorum. ben bu arada 3 dil öğreniyorum. geziyorum. 2 ülkeye gidiyorum. ben bu arada çok iyi bir iş sahibi oluyorum. ben bu arada sen süslenip saçını sarıya boyatmak dışında bir derdin yokken hayata kafa tutuyorum.
ben bu yazıyı sen benim kim olduğumu öğren diye yazdım. oku beni. oku bunu. benim arkadaşlığım sana fazla gelir işte. sen oku bunu. ben senden çok fazlayım.
sende hava, bende yürek var. bu yüzden farklıyız işte.
ben bu yazıyı sana yazdım, içimde kalırsa patlayacağım diye.