bu kararla, şike yaptığı iddia edilen kulüplerin bu sezon ligi orta ve alt sıralarda bitirmeleri, dolayısıyla da herhangi bir uefa kararına gerek kalmadan seneye avrupa kupalarına katılamamaları amaçlanmaktadır. şöyle ki, çok büyük bir olasılıkla, galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş ve trabzonspor, ligi ilk dört sıra içinde biritecek, yani play-off'a kalacaklardır. şu anki gidişat bunu göstermektedir. ancak, tff'nin play-off'lardan önce şikeye adı karışan fenerbahçe, beşiktaş ve trabzonspor'un puanlarını silmesi sonucunda bu takımlar ligin orta ve alt sıralarına doğru inecek, bunların yerine üç vasat anadolu kulübü 2., 3. ve 4. sıraları paylaşacaktır. böylece galatasaray, çantada keklik play-off maçları sonucunda şampiyon olacak ve bir anlamda, kendisine küme düşürülmeyen rakipleri için "sus payı" verilmiş olacaktır. başta fenerbahçe olmak üzere diğer üç kulüp, yayıncı kuruluş ve kulüpler birliği ise küme düşme gerçekleşmediği için göbek atacaklardır. "ne şiş yansın ne kebap" mantığıyla alınan bu karar son derece yanlıştır. eğer ortada mevcut bir şike olayı varsa ve kanunlarda bunun cezası küme düşme olarak belirlenmişse, kanunlar tereddütsüz olarak uygulanmalıdır. "yasaları bir kere delmekten ne çıkar mantığı" kimseye bir yarar sağlamayacak, bilakis bazı kurumların kanunların üzerinde olduğu algısı yaratarak futbolumuzdaki pisliğin daha da artmasına neden olacaktır. kulüp yöneticileri, şike olaylarına eskisinden daha fazla bulaşacak ve "yakalanırsak alt tarafı üç beş puanımızı silerler" diye düşüneceklerdir. gördüğüm tek çözüm yolu, uefa'nın tff'yi dizginlemesidir.