hala seni özlüyorum. çok özlüyorum. kitapta yazanlara aldırmıyor hasretin, hiçbir kitaba aldırmıyor. hepsini okumuş olsan da aldırmıyor. nasıl derler, 'gönül ferman dinlemiyor'. bugün bir gitar siparişi verdim, yarın gidip muğla ya alacağım. kamerayı da spariş ettim, önümüzdeki hafta ulaşırmış bana. iki defa kullandıktan sonra büyük ihtimal hevesim kaçacak ikisinden de, yine sana döneceğim tamamen. sana dönemeyecek olduğumdan ayrılığımıza döneceğim. geçirdiğimiz onca zamana, ayrı ayrı. ve ayrı geçeceğini bildiğim hayatlarımız gelecek aklıma.
hayret, hiç düşündün mü; aynı tip trafik lambalarına bakacağız bir ömür. hatta aynı madeni paralara dokunacağız. cebinde şıngırdayan para, benim cebimde şıngırdayanla aynı tip olacak. aynı kola kapaklarını açacağız. bir ömür, böyle geçecek. aynı şeyleri ayrı ayrı yaparak.
ah babacığım. beni bırakıp gitmeseydin, belki, şimdi... ne bileyim. neyse. uyuyorsun muhtemelen, o kadınla. değmiştir umarım bunlara.
