çokomel, mis gibi kokan lastik top, sek sek oynamaya müsait yassı bir taş bulmak,
beş taş oynamaya müsait güzel taşlar bulmak,
çeşme ahırındaki kurbağa yavruları (ki biz onlara kurbiş der, ahırdan ayakkabılarımızla toplardık),
dolu bir piknik tüpü (bakkala tüp için gitme eziyeti olunca tabii),
çokonat, balık kraker, yağlı ekmek, boyama kitabı;
çok açık içtiğin çaya atılan şekeri karıştırıp yeniden atmak, o da eriyince yine şeker atıp yine karıştırıp yine şeker atmak;
çaya batırılan bisküvinin erimeden ağıza kadar taşınabilmesi,
eve kumandalı televizyon alınarak kanal değiştirme görevinden kurtulmak.