bazi zamanlar söyle kafami kaldirip,
hicranla bakarim semaya.
bulutlar bir gemi gibi geçer gider
göklerin okyanusunda.
dört başı mamur evrende
bir nokta oldugumu farkederim.
bir de bakarim önüme,
üc kurus için birbirini
kaziklayanlari görürüm.
yiyemeyecekleri paralari
istif edenleri görürüm.
kafami indirim yere
firlatilip bir atilmis
pis, pembe ciklet görürüm.
gözlerimi kaparim o zaman
ve tahayyul ederim eski zamani
devirleri,
bin atlinin cocuklar gibi sen oldugu devirleri
değil tabi ki,
daha da geriye,
roma devrine
o zamanlardaki
senato önündeki
halk ekmek bayisini düsünürüm
acaba sezari,
parca pincik ederken
halkekmekci
hala abonman bileti satmayi sürdürmüsdür diye?