olması gereken ancak pek olmayan durumdur. laikler dini laiklerle, solcular solcularla, faşistler faşistlerle, ateistler ateistlerle tartışmaktadır. dolayısıyla hep kendi düşüncelerinde saplanıp kalmaktadırlar. müslüman ile din tartışmaktan korkarlar, çünkü müslüman dinin sadece vicdani/bireysel bir mesele olmadığını, dinin hayatın her alanı ile ilişkisi olduğunu bilir. hayatın her alanına ilişkin sözü olan 'din' de bunların işine gelmez. onlar istiyor ki din hiçbir şeye karışmasın; arzularımıza, tutkularımıza, isteklerimize, nefsimize göre yaşayalım. bu nedenle kimisi din'i dünyadan uzaklaştırdı, kimisi devletten uzaklaştırdı, kimisi aileden/evden uzaklaştırdı. neticede hepsi dini bir kutuya hapsettiler.