bir kınada çok bilmiş 5-6 yaşlarında bir kız çocuğu ile girilen diyalogtur.
duvarda asılı tülden yapılmış süsleri göstererek:
-pembe olanı kopar bana ver.
+aa koparılır mı süs o olmaz.
-olur kopar hadiii.
+çok yüksekte ama boyum yetmez zaten.
-sandalyeye çık. (bu arada sandalye bulur getirir, kendisi çıkar ve uzanmaya çalışır)
+sen ne yapıcaksın o tülü bu kadar istiyorusun?
-pelin çok güzel bi elbise giymiş, pembe kurdelesi var ben de istiyorum. pelin çok güzel olmuş ben onu çok kıskandım. ben de yapıcam al onu hadi çabuk.
ben bu kızdan korktum verdim süsü hemen. daha sonra geline kına yakılırken duyduğum cümlesiyle beni daha da dumur etti gayet yetişkin bir insan tavrıyla:
-ilk defa böyle bir kınada bulunuyorum.
daha da ötesi halay çekilirken araya girme çabalarının sonuçsuz kalmasıyla "pardon geçebilir miyim?" diye arada kendine bir yer açıp halaya katılma çabalarıydı. büyümüş de küçülmüşlük değil bu yok.