Bir gün yaşlı adamın biri ülkesinin genç prensesine aşık olmuş prenses nereye adam orya gidiyormuş o günden sonra adeta prensesin gölgesi olmuş adam genç kız bir gün dayanamayıp sen benden ne istersin sen bana ne verebilirsinki peşimi bırak demiş yaşlı adamda evet senin servetine servet katamam hatta sana hiç birşey veremem bir tek canım var al senin olsun demiş genç kız ben senin canını ne yapıyım ne işe yararki demiş yaşlı adam götür beni köle pazarında sat demiş bunu üzerine genç kız tamam demiş köle pazarına gitmişler akşama kadar beklemişler adam yaşlı oldugundan alıcı çıkmamış tam gideceklerken ordan bir adam kıza bu senin kulunmu demiş evet demiş genç kız benim kulum oan yaşlı adam kendinden geçmiş ve bayılmış! uyandıgında etrafına bakmış genç kız yok mezarlıga gelmişler yaşlı adamı satın alan adam sen okumuş birine benziyorsun kuran okumayı bilirmisin demiş evet demiş yaşlı adam tamam ozaman şu mezarın başında bir yasin oku sonra özgürsün demiş al özgürlük kagıdınıda yazdım demiş adam vaktiyle babasının vasiyeti üzerene her yıl bir köle alır sonra babasının mezarında bir yasin okutup serbest bırakırmış yaşlı adam gitmeden adam bir teklifte bulunmuş sen iyi birine benziyorsun istersen sana bir miktar para veriyim burda kendi işini kur demiş bunun üzerine yaşlı adam saolun siz bana beni satan kızın ne tarafa gittigini söyleyin yeter demiş adamda şu tarafa demiş sonra yaşlı adam kıza yetişmek için koşmaya başlamış yetişmiş genç kıza ve sonra demişki genç kıza beni satın alan adam beni serbest bıraktı hadi beni bidaha sat orda bana kulum! dedinya o bana yetti demiş yaşlı adam.. Aşk ile.