bir şeyi nasıl görmek isterseniz öyle görürsünüz

entry6 galeri
    4.
  1. --spoiler--
    Boston şehrinin büyük otellerinin birinde yaşayan bir bayan, bir gün, büyük bir heyecanla otel müdürüne çıkar. ''Bu kadar senedir müşterinizim ama'' der, ''artık tahammülüm kalmadı. Yanımdaki odada, adamın biri sabahtan akşama kadar piyano çalıp duruyor; gürültüye dayanamıyorum. Buna muhakkak bir çare bulun.'' Otel müdürü şaşkınlık içinde ellerini ovuşturur; ''affedersiniz madam'' der; ''fakat buna imkân yok; çünkü odanızın yanında piyano çalan ünlü piyanist Paderevski'dir ve vereceği konsere hazırlanıyor.'' Kadın ''ne!'' der. ''Paderevski mi, şu Polonya Cumhurbaşkanlığını sanatı için terk eden meşhur piyanist ha?'' Ertesi gün kadının odası bütün tanıdıkları ile dolar; hepsi hayatlarından memnun bedava Paderevski dinlerler.

    Burada kadının olay karşısında gerilim ve stresten kurtulmasını, bunun da ötesinde mutluluk duymasını sağlayan faktör, onun düşüncelerini değiştirmesinden başka bir şey değildir. Piyano aynı piyano, çalan aynı adam, kadın aynı kadın. Kadını mutlu eden sadece çalanın Paderevski olduğunu öğrenmesi olmuştur; yani kadının, yaşadığı aynı olaya verdiği anlam değişmiş, her şey onun kafasında olup bitmiştir ve nereye baktığı önemli olmadan, nereden baktığının ortaya çıkardığı farklılık, onu mutlu etmiştir. Kadının mutluluğunu sağlayan temel faktör kafasında yaşadığı bir ''paradigma'' veya ''düzlem'' değişikliğinden başka bir şey değildir.
    --spoiler--
    3 ...