kayserispor başkanı tarafından yapılan şikayet üzerine açılan soruşturma. yani ortada tff'nin sindirme politikası ya da galatasarayımın futbolcu ayartması gibi sikko mevzular dönmüyor. ne meraklıyız arabeske yarabbim... hemen doğruyu söyleyeni 9 köyden kovarlar mantığıyla yaklaşıyoruz.
tff denen kurumun başındaki insan o kadar korkak ki bırakın böyle küçük bir mevzu üzerinden bir kulübün üzerine gitmeyi, şike yapan takıma bile ceza veremiyor. siz de kalkmış yok sindirme yok bilmem ne, yer mi? yemez. ayrıca galatasarayımın amrabat konusunda en başından beri tutumu bellidir. kulüple görüşüldü, onay çıkmayınca vazgeçildi. bunu en başından beri söylüyor 2. başkanımız.
ancak işin bir de amrabat konusu var. amrabat hollanda'da psv'de oynadığı zamanlarda amacının hep devamlı ilk 11'de oynamak olduğunu söyleyen birisiydi. ancak hollanda'da da mutlu değildi. kayserispor'dan teklif aldığı zaman gelen bir kaç teklifin arasında türkiye'yi seçeceğini söylediğinde şaşırdık. neden diye sorduk, istanbul'u çok sevdiğini, kayserispor'da kendisini ispatlarsa istanbul'da büyük bir takıma gidebileceğini söyledi. yani adamın türkiye'ye geliş amacı 3 büyüklerden birinde oynamaktı. bu sezon da gösterdiği performansla 3 büyüklerden birinin dikkatini çekmeyi başardı. e hal böyle olunca da heyecanlandı çünkü adam amacına ulaşmaya çok yaklaşmıştı. ancak bir sıkıntı vardı, kulübü onu isteyen kulüp ile zamanında da bir türlü transfer konusunda anlaşamıyordu. bundan amrabat'ın haberi yok, nasıl olsun, adam hedeflerini yaşamaya bakıyor haklı olarak.
şimdi hal böyleyken, amrabat çıkıp başkanla konuşuyor, diyor ki "ben gitmek istiyorum, kulübün de menfaatleri doğrultusunda beni galatasaray'a gönderin." başkan ne yapıyor? inat. sırf bunu söyledi diye çocuğu kadro dışı bırakabiliyor ve futbol hayatını bitirmeye kastedebiliyor. amrabat denen çocuk gerçekten kötü niyetli birisi değil, galatasarayım da 107 yıllık tarihinde nasıl transfer yapılacağını hepimizden daha iyi bilir...
