kanunsuzluğun, başkasının hakkını gaspetmenin her türlüsünü getirip getirip açlık edebiyatına bağlayanlardan da tiksinti geldi artık...
memleketin başka yerinde işsiz, yoksul, aç yok mu sanıyorsunuz yoksa bu milletin yufka yüreğini istismar etmenin kolaycılığı mı bunu yaptıran...
memlekette reel işsizlik rakamları yüzde 15'leri geçmiş durumda. karadeniz, iç ege, iç anadolu kan ağlıyor yıllık kişi başı gelir 1.000 dolardan az bir çok yerde (günde 2 dolardan biraz fazla taşak geçilen hindistan'dan biraz daha iyi) çalışan kesim vergilerden, zamlardan bunalmış durumda...
akp sermayeyle beraber halkı soymanın en gaddar örneklerini veriyor. daha önce de kompradorlarla işbirliği içinde halkı ezen iktidarlar oldu ama akp yeni bir standart getirdi buna resmen...
ayrıca sivas'ın doğusunda ne vergi, ne fatura ödeniyor. bitlis'ten van'a, ağrı'dan şırnak'a yazarkasası olan kaç dükkan var?, kaç litre (ton demiyorum) normal vergili akaryakıt satılıyor?
hiçbir zaman işlenmemiş topraklardan dönüm başı alınan tarım destek primimiz de yok bizim, enik başına ana rahminden başlayarak çocuk yardımı da, kaymakamlıkların dağıttığı tonlarca kömür, gıda hatta beyaz eşya da.
sigorta primi ödemezsen ilacın yok... yeşilkart diye dilenecek kadar arsızlaşsan bile oralardakinin aksine buralarda halka konfeti gibi dağıtmıyorlar.
geçim kaynağıymış...
mesleği: hırsızlık yani...
hepinizin cebine ikişer milyon dolar koysak bitecek mi yani oranın bütün sosyal arızaları?