vedat milor vs mehmet yaşin

entry25 galeri
    14.
  1. mehmet yaşin tamamen yemeye odaklıdır. sofraya konulan muhteviyatı ne oursa olsun hemen hiçbir yemekle alakalı yorum yapmaz. zaten bunu kendiside ifade etmektedir. "önüme hamurişi/balık/et vs. konulduysa ben hiç konuşmam, susarım der" ve nam nam nam bütün yemeği bitirir, tabağı sıyırır. kahvesini de yudumladıktan sonra burası falanca semtte filanca mekan eğer yolunuz düşerse, buralardan geçecek olursanız uğrayın yoksa fazla kasmayın gibisinden bişiler söyler. yemeğin bileşenleri şunlarmış, pişirme yöntemi şöyleymiş vayy efendim fiyatı bu kadarmış zerre umrunda olmaz, yer, içer, göbeğini ovuşturur kalkar gider. yemek yiyişi karşıdakini acıktırır, şevk verir.

    vedat milör ise o akalak ve sürekli şapırdattığı ağzıyla yemekleri bir bir öğelerine ayırırken hiç susmaz. tam bir lezzet avcısı olan damağı sayesinde yemeğin içindeki mantarın taa italya' nın bilmem neresindeki bahçelerde yetişmesinden tutunda, peynirin hangi yöredeki, hangi ineğin ciciklerinden zamanında süt olarak aktığını dahi bilir. elleri zangır zangır titrer, sıklıkla "bunun yanında da bi şarap olacağıdı usta", "bu da birayla pek güzel gider be" gibi yorumlarıyla tebessüm ettirir, üslubu hoştur. mehmet yaşin gibi ilk gelen tabağa yumulmaz tüm yemeklerden eşit miktarda tatmaya özen gösterir. yemek yiyişi iticidir, keyif vermez. işletme sahipleri ve dahi aşçılar karşılarında sultam slüman varmışçasına el pençe divan dururlar, saygıda kusur etmezler. her açıdan bilgilendirici olup, tavsiyeleri dinlenesidir.
    0 ...