şike konusunda kesinlikle suclu degildir, ama kendisi delikanli da degildir, bu kaniya ek klasörleri okuyan herkes sahit olabilir. hiyarin biri* seni zirt pirt arayip, "sen aslansin, sen yaparsin!" ayaklarina yatacak, sana kendi oyuncularini pazarlamak icin, senin mevcut kadrondaki oyunculari kötüleyip, hakarete bogacak, sen de bu takimin futbol patronu ve lideri olarak "hıhı, evet!" deyip aciz aciz cevap vereceksin veya küfürle birlikte bu adami destekleyeceksin. liderlik kolay bir sey degildir, besiktas'in cocugu olmak ise daha zordur ve tayfur bunu haketmiyor. eminim ki tayfur'a "besiktas'in cocugu" diye tezahürat yapanlar henüz ek klasörü okumamislardir. cok merak ediyorum, hala besiktas formasini terleten, ismail, holosko, ersan gülüm'ün yüzüne nasil bakiyor?
henüz kendisinden ne bir özür, ne bir aciklama geldi. bir hafta icerisinde saglam bir koltuga oturdu ve carvalhal'in sallanmasini bekleyecek.
edit: ek klasörü okuduktan sonra, medya'nin aziz yildirima farkli davrandiginin ciddi ciddi farkina vardim. aziz yildirim'in kurdugu her cümle mansetleri süslerken, tayfur havutcu'nun kendi oyunculari ile ilgili yaptigi konusmalar besiktas'in kendi bloglari disinda, hic bir yerde ses getirmemistir. ama bu bile bize gösterir ki, besiktas taraftari, medya'nin oyununa kolay kolay gelmeyip, asacagini da, övecegini de kendi arastirir ve bulur. icimizde elestirilecek biri varsa ilk biz elestiririz. sonucta belgeler ortada, baska taraftarlar gibi bunlari okuyupta, "yalan yea! bizim eleman sütten cikmis ak kasik!" demeyiz...