aşık olmadan aşkı yazma derlerdi hep.
doğruymuş meğer.
bundan önce yazdığım şiirler;
aşka kilometrelerce uzak
aşk fısıltılarından da uzak mesafelermiş.
tanıdım ve bildim aşkı!
aşk;
geceleyin asırlık yerinde duran bir yıldızı
kaydırmaya çalışıp
senle birlikte olmaya dair
dilekler tutmakmış.
kurtulmak ümidiyle
kirpiklerine tutunup
engin mavilikte boğulmakmış; aşk.
bile bile ellerini
ateşe sunmakmış.
bırakınca kor yumakları
yanmakmış; aşk.
hüzün ve hicran üstüne
yazdığım tüm şiirler yalanmış.
hicranı hiç görmemişim.
hüznü de hiç yaşamışım.
hicran:
her şeyin senle yitip gitmesi.
hüzün. hüzün ise:
göz yaşlarımın yokluğunda
aşkını ilan etmesi.
kim bilir belki de
belki de yanağımdan süzülüp
çorak toprağa
mecnun gibi düşmesi.