Okuduğum içimde çok büyüttüğüm, aşık olduğumu sandığım yüksek lisans dönemine girince bunalıp kaçacak delik aradığım çok değerli bir bilim dalıdır. 1990 sonrası değişen dünya düzeni ve tek kutuplu sisteme adapte süreciyele fazlaca canlanmış, üniversitelerde değerli bir alan olarak okutulmaya başlanmıştır. Ekonomi, sosyoloji, felsefe ve siyaset biliminin hegemonyasından kurtuluşu uzun sürmüştür. Çok okumayı seven gençlere tavsiye edilir, lakin diplomat olma gerçeği aileseldir bunun unutulmaması da gerekir. ilk derslerde öğrencilere ''uluslararası ilişkiler her kapıyı açan bir anahtardır sadece doğru kullanmayı öğrenmeniz gerekir'' denir, mezunlarının çoğu özel şirketlerde dış ticaret değpartmanında çalışmaya girişir, sigortacı olanı, turizimci olanı hatta idari hakim olanı vardır. Memur olmak istiyenler için iyi yerlere gelinebilecek bir bölümdür, lakin 4 yıl boyunca hiç öğrenilmeyen muhasebe, iktisat, işletme gibi derler kpss girdabında sıfırdan öğrenilmelidir.
Uluslararası ilişkilerin iç dinamiklerine gelince; bir realist paradigmanın her daim hakim olduğu gerçeği üzücüdür ve kabul edilmelidir. Liberal politikalarla bir araya gelip örgütler altında barış ve ticareti büyüten devletlerin, çıkarların aters düşen durumlarda nasıl da birbirlerinin kurdu olduğu bilinmektedir. TEoriler bilmeden anlaşılamaz uluslararası ilişkiler ve Türkiye'de iyi teori öğreten de yoktur aslında. Teori kitabı konusunda Türkçe kaynak ''Tayyar Arı''dır ama öyle yetersizdir ki, ilerki süreçlerde teoride Tayyar okudum derseniz gülen büyükler çıkabilir. Siyasi tarih içselleştirilmelidir, çok iyi sosyoloji ve felsefe bilinmelidir ki analiz yeteneğine sahip olunabilsin.
Uluslararası ilişkiler, ingilizce okunmalıdır, Türkçe okursanız ne yapacağınızı bilmez bir halde dolanır bulursunuz kendinizi, zaten ingilizce kaynaklar çoğunluktadır sadece Türkçe okuyarak kısırlaşır ve sonunda amaçsızlaşırsınız. Mümkünse 2. ve 3. dil üniversite yıllarında öğrenilmelidir, 23-24 yaşlarında sıfırdan dil öğrenmek sizi zorlar. Fransızca bilmek idealdir ve belki de gereklidir.
Çok içselleştirirseniz çatışmacı doğası sizi içine çeker ve içindeki şüphecilik insan ilişkilerinize de yansımaya başlar. insanlara, size ve çevreye yaklaşımlarına şüpheyle bakmaya başladığınız anlada kaçmanız gereken bir alandır. Barışın doğal hal olduğunu pek de savnmadığından olsa gerek, barışı sağlamakta oldukça başarısızdır.
Son olarak tavsiye edilir, bu bölüm okunmalıdır, hukuk sevmeyenler piskolojiden anlamayanlar için Türkçe- Matematik öğrencileri için can simididir. Galatasaray, Koç, Ankara Siyasal benim için duayenlerdir bu alanda. Siyasi düşüncesi olmaması gereken bireyler yetiştirmeyi amaçlayan hocalarla birlikteyseniz çok da güzel apolitik ve objektif olabilirsiniz.
Bu arada herkesin siyaset bilimci olduğu bir toplumda, böyle bir alandan mezun olmak da zordur. Evde çıkan ve son derece komik siyasi tartışmalarda akıllıca birşey söylemeye kalktığınızda ''sen okul okuduysan biz de gazete okuyoruz, haber dinliyoruz, herşey Amerike ve israil'in oyunu, biraz bak, oku bunları, herşeyin ardında Masonlar ve Yahudi lobileri var'' sözleriyle karşılık bulup, olanca okuduğunuzu sorgulayabilirsiniz ve bu duruma düşmemek için hiç bir siyasi mevzuya aile içinde girmemek en iyisidir. Size kimse saygı duymaz, komplo teorileri herkesin hoşuna gider, konuşması zevklidir. Eğer komplo teorisyeni ve zamanımzda aslında pek de saygı görmeyen hocalardan ders aldıysanız aile içinde itibarınız tavan yapacaktır, bu durumda ''ya ben yanlış birşeyler öğreniyorum sanırım'' denilmelidir, tedbir alınmalıdır.
