şems(1-10) güneşe ve kuşluk vaktindeki aydınlığına, güneşi takip ettiğinde aya, onu açığa çıkarttığında gündüze, onu örttüğünde geceye, gökyüzüne ve onu bina edene, yere ve onu yapıp döşeyene, nefse ve ona birtakım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülüklerini ilham edene yemin ederim ki, nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir.
not: "yayıp döşeyene",
yasin, (36/38-40)"güneş de bir delildir onlara, akar gider yörüngesinde... o azîz ve alîmin (o üstün kudret sahibinin ve her şeyi bilenin), yaratması böyle olur işte! ay için de birtakım safhalar, duraklar tâyin ettik; dolaşa dolaşa, nihayet eski hurma salkımının çöpü gibi kuru, sarı, kavisli bir hâle gelir. ne güneş aya kavuşabilir, ne gece gündüzün önüne geçebilir. o gök cisimlerinden her biri, birer yörüngede akar, durur..."
not: güneşle ayın, gece ile gündüzün birbirinden ayrı ahenk içerisinde yaratıldığını mı anlıyoruz yoksa "güneş dünya etrafında dönüyomuş bırak yaaa" mı..?
not: samanyolu galaksisi dönmese idi, bütün yıldızlar galaksinin merkezine düşerdi. samanyolu galaksisi uzayda katı bir cisim olarak değil diferansiyel olarak dönmektedir.. güneş in galaksi içerisinde 250 km/sn hızla döndüğü bir yörünge vardır.. (lindblad)
not: sağa sola bi bakın güneşin bi hareketi var mı yok mu nedir ne değildir.. acaba dünya etrafında mı dönüyo demiş ayet.. yoksa arapça öyle bir dil veya türkçe öyle bir dil ki saçma çeviriler saçma sonuçlar mı doğuruyo..