dersim katliamı uydurması ve saçmalığı

entry12 galeri
    8.
  1. bu tür konuların afaki sözlerle değil, rakamlarla, belgelerle, olaylarla tartışılması ve sağduyuyla değerlendirilmesi gerektiğini bir kez daha akla getiren bir ifade.

    --spoiler--
    dersim nüfusu 1935 : 101.935
    dersim nüfusu 1940: 94.639

    bu veriler dahi katliam olmadığını 100 binlerce insanın öldürülmediğini kanıtlamaktadır. dersim isyanı esnasında toplam kayıp ise 13.160'tır ve yaklaşık 12 bin insan zorunlu iskan ettirilmiştir. bu ailelerse isyana karışma ihtimali olan ailelerdir.
    --spoiler--

    yukarıdaki ifadelerin akla getirdikleri:

    1) doğum kontrolü diye bir kavramın olmadığı bir dönemde bir ilde nüfusun 5 yılda % 7 azalması, o ille ilgili başka hiçbir bilginiz yoksa bile, salgın hastalık, doğal afet gibi bir nedenle, normalde artması gereken nüfusun üstelik çok da az olmayan bir oranda azalmaya maruz kaldığını gösterir. (unutmayalım ki 5 yıl boyunca normal şartlarda ölüm sayısından fazla doğum olmasını ve nüfusun 101.935'te kalmayıp artmasını beklemek gerekir. o artış da normal şartlar altında ülkenin 5 yıldaki ortalama nüfus artış hızı ile paralel beklenir.)
    2) eğer 101.935 nüfuslu bir ilde 25.000 civarı nüfus azalmış ise (13.160 kayıp + 12.000 zorunlu iskan) , o ilde büyük bir olay olmuş olduğunu düşünmek gerekir. çünkü nüfusun neredeyse % 25'i eksilmiştir.

    dolayısıyla, elbette ki ortada bir isyan olduğu ve devletin bu durumda bazı tedbirler alması gerekeceği noktasını es geçmemekle birlikte, o yıllarda söz konusu ilimizde aşırı bir nüfus eksilmesine yol açacak düzeyde bazı durumların olduğunu da teslim etmek gerekir, zaten üzerinde sıkıntı olan konu budur. yoksa eğer devletin isyana müdahale etmesine karşı çıkılıyorsa, ortada daha başka kaygılar ve art niyet var demektir. öte yandan normal şartlarda bir "isyana müdahale" durumunda bir yılda isyancılardan 13.000 kişi ölmez (aksi takdirde, şehit sayısı da (allah hepsine rahmet eylesin) 33'ten çok daha fazla olurdu). 13.000 kişi (devlet resmi rakamlarına göre 13.000 kişi) ölüyorsa , demek ki alelade silahlı çatışmalardan çok daha fazlası olmuştur.

    tabii bütün bunlar tarihi kişilikleri karalama vesilesi yapılmamalıdır. neticede günümüzdeki gibi nokta operasyonlarının yapılabildiği, helikopterlerin olduğu bir dönemden bahsetmiyoruz. ancak yine de, şehirlerini haritadan silen, insanları kitleler halinde öldürebilen, sürebilen bir devlet imajının kafada oluşması ve kutsanmasından da, övülüp savunulmasından da kaçınmalıyız. makul düşünmeyi elden bırakmamak kaydıyla, tarihimizle hem olumlu, hem olumsuz yönleriyle yüzleşebilmeliyiz. böylece hem okullarda yalan-yanlış bilgiler vermekten ve çocuklarımızın soruları karşısında susup kalmaktan kurtulmuş oluruz. hem de gelecek için önemli birtakım dersler çıkarabiliriz. ceberrut devlet imajını silmeye de bir adım daha yaklaşabiliriz.
    0 ...