okudum baştan sona tüm entry'leri, 21 sayfa.
kafam bozuk, nasıl böyle sikten bir durumda olurum diye kendimi tanımaya çalışıyorum.
ulan böyle dalyarak tek ben miyim? diyorum kendime.
bir bakıyorum, hepsi ben.
ben mi?
ben.
seviyorsun, çocukça ve masumca. bir elmayı sevmek gibi, bir mevsimi, sonbaharı, ilkbaharı sevmek gibi.
üzülüyorsun, gene çocukça ve masumca. elma şekeri elinden alınan, sokakta bir sonbahar akşamı paltosuz oturan tinerci çocuklar gibi üzülüyorsun.
yalnızsın, köpek gibi peşinde sürüklüyor anılar seni.
bırakamıyorsun, onların hepsi senin.
senin..
bırakamıyorsun,
özlüyorsun.
çok çabuk parlayıp çok çabuk hatanı farkediyorsun.
ağzın 3-5 laf yapıyor tabi, hemen gönül alıyorsun.
1-2-5 derken bir bakıyorsun, parmaklarının ucundan o' kaçıvermiş.
bir el atımı uzağında, nefesine muhtaç yaşıyorsun.
hatalar yapıyorsun, başka tenler belki çaredir diyorsun.
aralık gecesinde bile onu anlatıyorsun satırlarında, oysa seni o hangi baharda terketti?