gaziantep gerek tarihi, gerek mutfağı, hanı, hamamı, el sanatları ile harika bir şehir; kabul ediyorum. ama her şeyden önce bir muhabbet şehridir. güzel insanların, içtenlikle ve asla münasebet sınırını aşmadan size güzel anılar kazandırdığı...
öncelikle gaziantep'i gezmek içn en güzel zamanın bahar ayları olduğu söylendi bize. biz kasımın sonunda gittik, hava soğuktu ama güneş açıktı, izmir'in nemli soğuğu yanında gayet de çekilir güzel bir havası vardı.
hotel kaleli'de konakladık. döşemeleri dolayısı ile bolca statik elektrik yüklendiğiniz otel eğer bu soruna takılmaz iseniz tam şehrin ortasında konumlanmış, oldukça güzel ve fiyatı da uygun bir oteldir. otelin sahibi nuri amca sohbeti hoş, size nerde ne yenir, neresi gezilir güzel önerilerde bulunabilecek bir antep yerlisidir.
şehirde kime "ne yiyeyim, nereyi gezeyim" deseniz size bolca doğru öneri verecektir. yine gitmeden öğreneyim derseniz ben size yazayım:
gaziantep kent müzesi: tarihi bayazhan'ın yanında bulunan kent müzesi sabah erken saatte ilk önce uğramanız gereken yerdir. antep'in oldukça başarılı bir sunumunu yapan müze size göreceğiniz, yiyeceğiniz, alacağınız şeylerin kafanızda netleşmesi için güzel bir fırsat tanır.
bakırcılar çarşısı: antep'e özgü bakır el işçiliğinin gayet ucuz ve bol çeşitli örneklerini bulabileceğiniz yerdir. hediyelik şekerlik, tava, cezve gibi işe yarar şeylerin yanında tonla süs eşyası da bulabilirsiniz. hemen çıkışında ise baharatçılar bulunur. ucuza baharatlar, kuruluklar, antep fıstığını tam da burada bulursunuz.
imam çağdaş: ali nazik kebabını deli gibi önerdikleri bu restoran tamamen adı çıkmış moda bir mekandır. bir kebaba 17 lira para verirsiniz hiçbir fark yaratmaz. gidip herhangi bir yerde kebabınızı yiyin ama üzerine fıstıklı baklava yemek için kesinlikle imam çağdaş'a gidin. şaka gibi. gerçekler acıdır, o zaman baklava gerçek değildir. böylesine aklımı yitirdim siz düşünün artık. bakırcılar çarşısının girişinde, zincirli bedestenin hemen çıkışındadır.
recep usta: antep'e özgü nohutlu dürümü 2 adet su fiyatına yiyebileceğiniz ayaküstü bir esnaf dürümcüsü. kesinlikle bir öğlen yemeğini orda yiyin.çarşıdadır.
kadir usta: dünyanın en güzel lahmacunlarını yapan mekan. ben daha güzelini yemedim işte. yaptırıp uçakla memleketinize de götürebilirsiniz. iyice soğutup paketliyorlar, dönünce teflonda ısıtıp yersiniz. annemle babam bayıldı doğrusu. merkezdeki sgk'ya yakındır. kime sorsanız tarif eder.
zincirli bedesten: içinde hediyelik eşyalar bulunan fotoğraf çekmelik yer. çok güzel şeyler var gaza gelip her şeyi ordan almayın, bakırcılar çarşısı daha ucuz. biz parayı tam da burada tükettik.
güllüoğlu baklavaları: çocukluğumuzdan beri bildiğimiz antep baklavacısı. imam çağdaş kadar olmasa da hediyelik baklava için öneririm. taze kalıyor. hafiftir.
mozaik müzesi: dünyanın en büyük mozaik müzesidir. dolmuşla 15-20 dakikaya ulaşılabilir.
bayazhan: kızlı erkekli bir gurupsanız gönül rahatlığı ile akşam eğlencenizi yapabilirsiniz burada. içinde spr (shakespeare) adlı bir bar -acayip ciks-, ocakbaşı adlı bir fasıl mekanı ve türk sanat müziği çalınan bir restoran barındırır. fasıl tadından yenmezdi. biraz tuzlu ama o fasıl ekibini dinlemeye değer. alakart takılın ve 30 lira ayırıverin gecenize.
anadolu evleri: butik otel olarak hizmet verir ama otelin sıcak kanlı çalışanı hamdi tarihi ile ilgili her şeyi size anlatıp harika bir pazarlamacılık yapar. yabancı damat'ın dış çekimlerinin yapıldığı yerdir. ucuza getireyim tatili demiyorsanız kesinlikle buraya gitmelisiniz. bir bahçesi var, orada bir kahvaltı yapılır... tam balayı için. ımmh. *
savaş müzesi: antep'in gazi ünvanını hakedişini anlatan bir müzedir. gözleirniz yaşarmadan ayrılmanız, güzel şehre bir bağlılık hissetmemeniz mümkün değil.
mutfak müzesi: antep yemeklerinin anlatıldığı, mutfak kültürünü gözler önüne seren müzedir. altını çizmeliyim ki gaziantep, bir şehir adı ile mutfağa sahip olan nadir şehirlerdendir. ege mutfağı, fransız mutfağı denir ama bir şehrin tek başına bir mutfağı olması her şehrin harcı değildir. gidin görün ve zeynep ablaya selam söyleyin.
özetle: gaziantep'e gidiniz. hatta yaşayınız varsa imkanınız. neymiş ki antalya, bodrum, uludağ... tatilde kesinlikle antep'e gidin. yüzünüzde güzel bir gülümseme ile dönün.