berbat bir hocalık kariyeri vardır ve ben kötü bir hoca olduğunu düşünüyorum. futbolculuğuna gelince; allah' a şükürler olsun ki tüm zamanların en büyük futbolcularından birini galatasaray formasıyla izlemeyi nasip etti bana. muhteşem goller, inanılmaz çalımlar ve harika asistler... ama onu büyük yapan istatistikler değil elbette. önemli olan bu istatistikleri hangi şartlarda nasıl yaptığı.
kupa yarı finali ve rakip samsunspor. samsun bir sıfır önde ve yanılmıyorsam on kişi. galatasaray bastırıyor ama bir türlü golü bulamıyor. hagi kenarda ısınıyor, tribünler 'kurtar bizi baba' diyor. hagi giriyor, topla ilk ya da ikinci kez buluşuyor, spiker oralardan iyi vurur diyor, hagi 25-30 metreden vuruyor ve gol oluyor. sonrasında hasan şaş' a bir pas atıyor hagi ve 2-1 le alıyor maçı galatasaray.
sami yen' de monaco maçı. hagi 40 metreden kaleye vuruyor. top giderken ben 'oradan da vurulur mu yaa....' demeye çalışırken hagi yaa ünlemindeki 'a' ların pek çoğunu ağzıma tıkıyor. golü monaco ile beraber ben de yedim adeta o maçta.
istanbulspor maçı diye hatırlıyorum. ortada geçiyor maç. hagi yinbe uzaklardan atıyor, yetrmiyor bir tane daha sallıyor. ve maçtan sonra rakip takımın hocası basın toplantısı yapıyor;
-paranız olacak getireceksiniz böyle futbolcular hiçbir şey yokken alacak maçı
+hagi' den mi bahsediyorsunuz efendim?
-hagi' den tabii, gördünüz işte koşuyoruz, oynuyoruz ama adam çıkıyor bitiriyor maçı