islam da başörtüsü olayı sadece başı örtme amaçlı değildir, bir anlayışı ifade eder; kadının kendisinin cinsel obje olarak görülmesini engellemek için bir kalkan olarak düşünülür. tabikide başörtüsüyle olay bitmez, cinselliği çağrıştırıcı hal ve hareketlerden kaçınmak müslüman bir kadın için elzemdir. başı açık olup giyiminde cinselliğini vurgulamayanlar kimi başörtülerden daha tutarlıdır fikrimce.
başörtüsü takmayan dinsizlikle itham edilemez, fakat başı açık olarak bir anlayış ekseninin etkisine girdiğinden cinsellikle ilgili çağrışımlar konusunda kendisini daha özgür hissetmesi muhtemeldir. başı kapalı biri için bu tarz davranışlar daha utanç getirici bir sosyal algı oluşturduğu için kendisini daha ziyade korumaya yönelik hassasiyetler geliştirmesi beklenir. birde dini inancıyla birlikte başı açıklığı yanyana koyduğunda haklı veya haksız dini emirlere uymadığı fikri alttan alta kendisini rahatsız ettiğinden içsel bir huzursuzluk hissi ve başı açmış olmakla dinle zaten arasına mesafe koymuş olmanın getirdiği rahatlık artı bu çelişkiyi yaşamamak için reddetme eğilimi hatta aşağılama eğilimi gibi bilinçli yada bilinçsiz süreçler gelişebilir.
hatta bu anlayışın çok bilinçli mensuplarınca dinde böyle bir emir olmadığına yönelik islami literatürde zayıf bir takım görüşler ön plana çıkartılmaya çalışılır ve islam alimlerinin büyük çoğunluğunun ittifak ettiği bir olgu yıpratılmaya çalışılır. bu tarz görüşleri dile getiren anlayışın dini sadece vicdana sıkıştırıp sosyal hayattan soyutlama yanlısı genel düşüncenin birer temsilcisi olması bize sundukları bu konudaki dini çözümün elbetteki daha sorgulatır duruma getirmektedir. elbette tartışılmaz değildir hiçbir şey ama geçmişten gelen koskoca bir dini literatürde önümüzde durmaktadır.
bir kısım çevrelerin de içinde haklılık payı bulunmakla birlikte sadece işine gelen kısmını vurgulama kasıtları çerçevesinde başörtüsünün sanki tüm kadınlara özgürlüklerini kısıtlayan mahalle baskısı olayından öte görmeme eğilimleri sadece dayatılmış bir tercih gibi sunma gayretleri karşı kutbu yıpratma amacından öte gitmeyen söylemlerdir. kaldı ki en çok eleştirdikleri ve çelişki olarak gördükleri başörtülü asortik giyim tarzını benimsemiş insanlara eleştirileri veya anadolu kültürü içerisindeki görece daha az eğitimli kesimlerin kullandığı başörtüsü türüne övgüleri, başörtüsünü çarşaf olarak algılayan ve buna göre giyinen insanlara hakaretleri ne tarz çelişkilerle dolu yıpratma çabası olunduğunu apaçık gösterir.
gözlemlediğim etiketleme ve saldırma türlerini tek tek ele alalım:
başörtülü ve belli hassasiyetlerle giyinen kişi; siyasal islamcıdır. nurcudur. çoğu eğitimlidir ve tehlikelidir. özellikle siyasal islamcı oldukları vurgulanarak nihai hedeflerinin zorla insanlara başörtüsü giydirmek olduğu fikri vurgulanmalıdır.
başörtülü ve asortik giyinen kişi; çelişiktir, başörtüsüyle başını kapattığı halde cinselliği çağrıştırmaktadır. bu tarz üzerinden başörtüleri aşağılamak çok mantıklıdır ve geniş halk desteği bulunabilir, çünkü içinde haklılık payı vardır. tüm başörtülüler bu şekilde yıpratılabilinir.
çarşaflı kişi; böcektir, cahildir, tehlikelidir, siyasal islamcıdır, tarikatcıdır, acınılasıdır. bu tarz üzerinden başörtüsü fikri aşağılanmak için çok müsaittir, genel itibari ile modern yaşamda zihinlerde itici gelen bir psikodinamiği çağrıştırmaktadır çünkü.
anadolu kültürünü temsil eden kişi; halktan biridir, cahildir, kültürel etkiyle böyle giyinir. tehlikesizdir, bilinçsiz kullanıcıdır çünkü. bunlar üzerindende malzeme sağlanabilir, başörtüsüyle çelişen ortam, hal ve hareketlerde bulunabilirler zira. yer yer övülerek başörtüsüne karşı olunmadığı fikir bu tarz üzerinden vurgulanarak bilinçsiz kullanıcılarla dertlerinin olmadığı vurgulanmalıdır, benim ninemde kullanırdı gibi sadece yaşlılara has halk geleneğinden öte birşey olmadığı hissi de ayrıca oluşturulmalıdır.
başörtüsü meselesi özgürlük meselesi midir, dini bir mesele midir?
her ne olursa olsun belli bir yaşa gelmiş yetişkin insanların tercihi olarak bir özgürlük meselesidir. benim yukarıdaki zihin okumalarımdaki subjektiflik gibi bu insanlarında zihin okumaları yapılarak onlar adına onları savunduğu fikrinden hareketle başörtülü insanların yargılanması, karşılarına bir takım engeller çıkarılması laisizm ile de çelişmektedir. devletin her dine eşit mesafe de olduğunu iddia edip kişisel tercihlerinden dolayı (dini yada değil) bu insanların giyim hakkına müdahale etme hakkını devlette görmek çelişkidir.
islami literatürde genel kabul görmüş olmasıyla dini bir mesele olarak ele almak hele de yukarıda belirttim üzere içinde kasıt bulunabileceği şüphesini had safha da hissettiren bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır.
özgürlük meselesi olmasının yanısıra dini bir meseledir ama kişisel bir dini tercih meselesidir, asortik giyinen başörtülüyü bende eleştiririm ama tabiki de ona asortik olmamasını dayatamam. başı açık olanı dinsizlikle itham edemem. başörtülü insanı sırf başörtülü olmamasından dolayı diğer bir insandan üstün tutamam. tartışılması doğal olabilir ama biz yasaklıyoruz, zaten bu dinde de yok gibi zayıf yorumlardan yola çıkarak insanları zorla dönüştürme çabası içerisine girmek elbette karşı kutbunu doğuracaktır.