Basına yansıyan haberlere göre; CHP Milletvekili Hüseyin Aygün, 'Dersim katliamının sorumlusu CHP ve devlettir!' buyurmuş.
Dersim; Tunceli'nin 1936'dan önceki resmi adıdır.
1937 ve 38 yıllarında bu bölgede iki ayaklanma olmuştu. Zamanın hükümetleri de buraya asker sevk ederek isyanları bastırmış; ayaklanma önderlerini de yargılatıp cezalandırmıştı.
Daha önce de bu olayları köşemde yazdım. Hatta sadece bu konuyu anlatan bir araştırma kitabım da yayımlandı. 'Dersim isyanları ve Seyit Rıza Gerçeği' isimli bu çalışmada, olayın tarihsel gelişimini; işin içinde bulunanların kaleminden anlattım. Ve asıl sorumluları net biçimde gösterdim.
Doğrudur; 1937 ve 38 isyanlarında o zamanlar Dersim denilen Tunceli bölgesinde halktan da çok insan ölmüştür.
Lakin o insanların vebali; CHP'de ve hükümette değil; o günlerdeki Hüseyin Aygün benzeri kışkırtıcıların omuzundadır.
Dersim'in çaresiz ve temiz insanlarını kandırarak devlet ordusunun karşısına kim dikti ise; onların kırılmasına kim yol açtı ise katliamın asıl sorumlusu odur.
Onlar da Dersim bölgesinde; devlet içinde devlet gibi davranan Dersim derebeyleridir.
1937'deki derebeyleri oradaki güzel insanları kandırmak için ne diyordu ise günümüzde de bir 'üçlü çete' de aynısını söylüyor.
ÜÇLÜ ÇETE
Bugün; tarihsel belgeler yok sayılarak Dersim olayları çarpıtılıyor; derebeyleri ve gericilik yüceltilirken asıl suçlular gizleniyor.
Tunceli halkını kandırmaya, milleti de CHP'ye ve Atatürk'e düşman etmeye uğraşan iftiracıların üç kanadı var:
Birincisi; Bölücü Kürtçüler... Bunlar; geçmişte Osmanlı'nın yanında paralı asker konumunda Alevileri katlettiklerini gözden kaçırarak Dersim katliamını devlete yıkmaya çalışıyorlar.
ikinci kanadı; bir ayağı bugünkü AKP içinde bulunan hilafetçi/Osmanlıcı/şeriatçı takımı oluşturuyor. Bunlar sanki Alevi dostu imiş gibi Dersim'de CHP'nin Alevi katliamı yaptığı iddiasını dillendiriyorlar.
Üçüncü takımı ise; Avrupa Birliği ve Amerika'dan beslenen 5. Kol liberaller oluşturuyor.
Bunlara bakın; bu üç kollu çete; cumhuriyetin temel değerlerine de Atatürk'e de CHP'ye de ölümüne düşmandır.
Şimdi bunlara bir de CHP'ye sızmış Hüseyin Aygün gibi tipler eklenmiş.
KOMÜNTERN BELGELERi
Bu üçlü çete ve Aygüngiller; 'Dersim'de isyan yoktu; CHP ve Atatürk orayı yok etmek için sebepsiz yere saldırdı!' diyorlar.
Bunun alçakça bir yalan olduğunu bizzat o isyanları planlayanlar ortaya koyuyorlar. Kürdistan Teali Cemiyeti üyesi olup 1920-21'deki Koçkırı isyanının (Doğu Sivas-Batı Dersim bölgesi) çıkmasında da önderlik edenlerden Baytar Nuri'nin kitapları ortada. Baytar Nuri; Dersim bölgesinde cumhuriyet hükümetlerine karşı çok ciddi ayaklanmalar olduğunu gün gün; bütün boyutlarıyla ortaya koyuyor. Örneğin daha 1924'te Seyit Rıza'nın çetesiyle birlikte Hozat'ı basıp ele geçirdiğini bu bölücü Kürtçü gösteriyor.
Zaten; ingiliz-Fransız belgelerine de Dersim olayları girmiş durumdalar. Dersim'deki isyancıların ele geçirdikleri Türk subaylarını uçurumlara atarak parçaladıklarını ingiltere'nin Trabzon Konsolosu, Londra'ya bildiriyor.
Ayrıca; Komüntern belgelerinde de 1937'de Dersim'de 'gerici bir ayaklanma çıktığı' bilgisi yer alıyor.
Yani; o zamanlarda; ileri ve yeni bir Türkiye yaratmak için devrimler yapan cumhuriyet hükümetine; Dersim'deki eli silahlı gerici derebeyleri isyan ediyor.
Bunlar; bölgeye yapılacak yola, köprüye, okula, sağlık ocaklarına karşı çıkıyorlar.
30'dan fazla olan aşiretler hem birbirleriyle savaşıyarlar; hem de devlet güçleri ile.
Ve bunlar, 'Dersim'e sefer olur, zafer olamaz!' diyerek hükümetin kendilerine güç yetiremeyeceği yalanıyla halkı kandırıyorlar.
Bu şımarıklıkla Atatürk'ün 15 yıl boyunca uzattığı barış eline kurşunla cevap veriyorlar.