366.
-
Kendimden örnek verecek olur isek:
Soğuk bir kış günü idi. Gece vakti yağan kardan etkilenmemek için taksi tutmuş ve sevişme düşüncesi içinde asla olmadığım
hanımefendiyi sinema çıkışı evine bırakmaya gidiyordum. Derken olaylar akabinde şöyle gelişti:
-Anahtarımı arkadaşımda unuttum, ben evime giremem. Bu saatte dışarıda kaldım.
+O zaman gel istersen bana gidelim. Ekstradan yatacak bir yerim mevcut. Hem sana sıcak bir şeyler yaparım, hem ısınırsın,
hem de arkadaşını arar benim ile olduğunu söylersin.
-Tamam kabul. Bu arada ellerim, ellerimi gerçekten hissetmiyorum. Dondular galiba! Offfff çok soğuk!
+Dur telaşlanma ver ellerini ısıtıyım.
Burada hanımefendinin ellerini kendi ellerim ile ovmaya başladım, ama hala kötü bir niyetim yok. Hatta kendisi için
üzülüyorum bile. Taksici de bu arada aynadan bana bakıp bakıp kendince sırıtıyor pe*evenk. Neyse, taksiden inip
daireme çıktık. Ona oturma odasına geçmesini ben de kendisine çay yapacağımı söyledim. Bana doğru adım atıp dibime
geldikten sonra o manalı bakışlar eşliğinde konuşmaya devam etti.
-Yoksa bensiz mi yapacaksın çayı?
+istersen sen de yardım edebilirsin. memnun olurum.
-Olur!
Demesinin saniyesinde dudaklarıma yapıştı.
Özet: Bu kadar manasız bir çay muhabbeti bile sizi sevişmeye götürebilir.
