psikolojik olarak hasta oldugundan halka açık otobüslerde hizmet vermesi topluma zararlı olan şöfördür.
yetersizliğinin tespit edilip işine son verilmesi, ayrıca psikolojik tedaviye alınması gerekir. kamuya açık bir işte çalışan bir şahıs, keyfine göre şiddet uygulayamaz.
ayrıeten, dudağını parçaldığı şahsın saglık masraflarını da ödemesi gerekir.
biz almanya´da yaşayanlar olarak bu tür haberleri esefle okuyoruz, türkiye´de hukuk yok demek ki. öyle bir şey bir uganda´da bir de türkiye´de olur. başkaca da bir devlette böyle bir şey olacağını sanmıyorum. normal şartlarda hem istanbul´da hem de metrobüs gibi kıyıda köşede olmayan, istanbul halkının devamlı kullandığı bir hatta çalışan bir şöför, böyle bir şey yapamaz, müziğin sesini kısmasını isteyememesi gerekirken - o kimki 3.bir şahsın kulagındaki müziğe karışıyor?- bunları yapabilmesi, türkiye´nin muz cumhuriyeti olduğu anlamına gelir.
öyle şeylere muz cumhuriyeti olmayan ülkeler acayip "ayar" olurlar, o adamın işine son verilir, hakkında zabıt tutulur, hakkında "sabıka" olduğu anda hiçbir devlet kuruluşunda memurluk yapamaz. o yüzden öyle bir davranışta bulunmayı kimsenin götü yemez. öyle davranmaya götü yiyen adam memur olmaya devam edebiliyorsa, o devleti zaten kendi memuru iplemiyor, demektir. türkiye´nin aczi böyle konularda çok bariz bir şekilde ortaya çıkmaktadır.