sözlük yazarlarını derinden sarsan şiirler

entry189 galeri
    125.
  1. üstü beyaz örtü örtülü e$yalar gördüm
    son piyesimde oynayan kadının göğsünde,
    öyle alımlıydı ki bakı$larındaki $ahin
    bir an yüzümü alsam çevirsem yüzünden
    içimdeki filinta rüzgar, o masum hain,
    dudaklarındaki mumları bir bir söndürürdü
    hiç ku$kusuz buna inandım;
    yava$ça kalkıp oturduğum dağdan
    hoyrat yaradılı$lı adamların dövdüğü
    güzel asuların yanından geçerek
    ruhumda cemaatsiz kalkan bir cenazenin
    ikindi ezanı
    ruhumda daha ruh bile olamamı$ bir tela$
    ve nisan gülümsemeli bir ürpertiyle
    elleriyle, bir tek elleriyle bana uzattığı
    balkonlardan
    o hep üstünkörü anılıp unutulmu$ balkonlardan
    bir kentin en hırçın su kenarlarına indim.

    bir söz söylesem, söyleyebilsem, cesaret etsem
    yaz sonsuza kadar geri çekilirdi
    yaz sonsuza kadar geri çekilirdi ve
    yazın bıraktığı bo$luğu hiçbir mevsim dolduramazdı
    yaza ait ne varsa
    yazı yaz yapan kim varsa, ne varsa
    apaçık ortada kalırdı
    hiç ku$kusuz buna inandım;
    hırpalanmı$lığımı anlatmak istedim ona
    e$kıyaların talan ettiği büyüyü
    benden çıkartılıp ba$kasına ta$ınan uykuyu
    uykuların oğlu rüyayı, rüyalarımı, oğullarımı
    beni
    beni seslendiren hisleri
    beni çizen, rengimi tayin eden ressamları
    ve beni kaldırım yapan mimarları anlatmak
    ona yalnızca bir$eyler anlatıyor olmayı istedim;

    oysa o
    yorgun ve ormansızdı! oysa onun
    bineceği ve uzakla$acağı atlar hazırdı;
    doğaya takılmı$ bir nazar boncuğuydu bedeni
    kıvrak
    ye$il
    faziletli
    hala yanmakta olan, hiç sönmeyecek bir cadı;
    suya eğilmi$ örümcekti gözleri;
    seven insanın gözleri geçit vermezdi;
    seven insanın gözler, vakte pusu kurardı;
    bir çiçek koparttım avcumdan
    yakla$tım
    yakla$tım
    çiçek beni ona verdi buna ku$kusuz inandım
    ve dedim ki, ve diyebildim ki ona:
    - ben ölüyorum sevgilim
    sen bir el daha oyna!

    böyle gülebileceği aklımın ucundan bile geçmezdi
    aklımın ucunda çocukluğum duruyordu
    hafifçe dokunsam çocukluğuma
    aklımın ucundan a$ağı dü$ecekti
    tutamayacaktım, hakikaten dü$ecekti
    o orada
    tuhaf, büyük kahkahalar atarken
    annem sıkı sıkıya kavradı babam kesti bileklerimi
    seven insanın gözleri geçit vermezdi;
    seven insanın gözleri vakte pusu kurardı;
    kan olmu$ akıyordum
    tüm varlığım kana dönü$mü$tü akıyordum
    ben $imdi kim bilir nerelerden nerelere akıyordum
    kurumayacaktım
    kurusam leke olacak hiç çıkmayacaktım
    onun alnına sürülmü$ kurban kanı olacaktım
    parmaklarına kanım kına diye yakılacaktı
    bunu istiyordum artık, buna ku$kusuz inandım

    patlattığım tokatla savrulup yığılırken yere
    çekip aldım göğsündeki e$yaların beyaz örtüsünü
    kendi gözlerimle gördüm kendi gözlerimle bunlarla
    kadının göğsünde yatan di$i yılanın ölüsünü
    yılanla boğdum o kadını sonra
    yılanla asıp
    yılanla sarkıttım le$ini balkonlardan
    o hep üstünkörü anılıp unutulmu$ balkonlardan
    haykırdım!
    haykırdım!
    haykırdım!
    çağrılı olmayan hiç kimse
    gelmesin artık açılı$ıma!
    gelmesin bir an olsun bile!

    kucuk iskender - manalı çocuk sokağı cinayeti
    0 ...