erdoğan ın atatürk adına alevilerden özür dilemesi

entry50 galeri
    20.
  1. yanlış bir harekettir. dünyanın hiçbir ciddi politikacısı, eğer devlet "kabile devleti" değilse böyle bir şey yapmaz.

    ayrıeten erdoğan atatürk adına özür dileyince "kendisini atatürk´ün önüne koymuş" olur. eğer bu devlet t.c. devletiyse, onu her halükarda yapamaz. devletin adı "fethullah´ın çiftliği" olduğu zaman belki yapabilir, ama ondan önce asla yapamaz. kim ki o?...kendisini atatürk´ün önüne koyacak ?...mustafa kemal paşa o tunceli olaylarından sonra daha çoook yaşamıştır...hiç öyle özür dileme gibi bi düşünce onda olmuş mudur?...hayır !!!...mustafa kemal herhalde ki ilim siyaset bilen bir adamdı, o , komunist olmadığı halde rus altınlarını garantileyecek kadar "kurnaz" bir adamdı..."paşa" nın kafasının çalıştığını bugün düşmanları bile kabul ederler.

    erdoğan´ın bu yaptığı şuna benzer - hani "senin haylaz oğlan" kırtasiyeciden bi kalem "çalar" da sen, bunu farkedince o kalemi alır kırtasıyeciye iade eder de özür dilersin ya, erdoğan´ın yaptığı böyle bir şeydir. yalnız burada ne erdoğan "baba" dır, ne mustafa kemal paşa "haylaz oğlan"dır, ne de "kalem çalmıştır". o ,devletin bekaası için gereğini yapmıştır.

    bu hareketiyle erdoğan çok büyük bir politik hata yapmıştır. yani bizce hata yapmıştır.büyük ihtimalle kendi politik anti türk görüşü çerçesince hatası yoktur. böyle bir özür dileme durumunda ileride gider ölen pkk´lı teröristler öldü diye de kürtlerden özür diler. dersim olayları aynen pkk´ya benzer - ki üstelik daha da küçük bir çılgınlık durumudur, öyle 300 milyar dolar gibi paraya kesinlikle malolmamıştır, hele o kadar ölü, şehit o olaylarda yoktur- e bu durumda aynı şeyi demek ki kürtlere de yapması gerekecektir...bu da türkiye devleti dediğimiz o güzelim devletin sonu demektir.

    devlet politikaları -sadece türkiye´ninkiler değil bütün egemen güçlerin devlet politikları - "devamlılık" esasına göre yürürler. dış bir devletten özür dilenecekse, mecliste karar alınır başbakan gider onlardan özür diler. ama içeride öyle özürler falan dilenmez. hele "ayaklanmış" adamları bastırma girişiminde ölenler için hiçbir zaman özür dilenmez.o adam istediği an ayaklanmayı bırakıp evine gidebilecektir, uyarı almıştır, kaale almamıştır. internasyonel havacılık yasalarında "sivil uçağın vurulma konusu" vardır. savaş uçakları 3 kez rotasından çıkmış sivil yolcu uçağını uyarırlar, eğer uçak bunlara reaksiyon göstermezse bunu merkeze rapor ederler ve "n´apalım" derler. ve genellikle "vurun" emri gelir.

    aynen böyle şeyler o tunceli olaylarında olmuştur. eğer o 52bin kişi kendi öz istekleriyle türkiye devletini "yıkmak" için kendilerine yapılan uyarılara aldırmamışlarsa, bu o "reaksiyon göstermeyen uçağın durumu"yla aynı şeydir. sen 3 kez uyarı yedikten sonra hala burnunun dikine gidiyorsan, o devletin sahibi sana o toprakları herhalde ki yedirtmeyecektir. senin uçağını da düşürür, seni de alaşaği eder. o devlet onun devletidir. zamanında o topraklar için bir sürü şehit vermiştir. şimdi "ingiltere" seni ayaklandırıyor diye, pabucu sana mı bıraksındır? üstelik seni uyarmıştır da...daha n´apsındır? topraklarını terkedip "tamam ya buraları biz size bırakıyoruz" mu desindir?

    erdoğan´ın yaptığı tamamen yanlıştır. kendisini atatürk´ten üstün görmesiyse ayrı bir muaammadır. kendisi donanım olarak mustafa kemal paşa´dan aşağılarda bir yerdedir. öyle rakı sofralarında yapılan barıştırma girişimlerine benzeyen bir olaydır bu, ve acayip komiktir.

    ama bir şey enterasandır. arkadaşlar galiba artık "inecekleri durağa" geldiler, ve "demokrasi tramwayından" inmeye çalışıyorlar. ben bunu böyle okuyorum. inşallah yanılıyorumdur.
    0 ...