--spoiler--
sınırda nöbet bekleyen asker onun can güvenliğini korurken sözde hümanist duygularla vatanı için görev yapmayı reddetmek.. vicdan değil vicdansızlık örneği..
--spoiler--
vicdani ret denilince insanların verdiği tepkiler doğrultusunda demek ki tam olarak faydacı insanlar olmamız gerektiğini anlıyorum ve düşünüyorum ben.
yirmi dakika önce alt komşumuz geldi, hasta ve rutin iğnelerini olması gerekiyor hergün. annem de hemşire olduğundan eve gelmeden direkt ona gider ve iğnesini yapar.
bugün, ananeme serum takmaya gittiğinden komşumuz çaresiz bir şekilde kapımı çaldı ve annemi sordu. ben de geç geleceğini söyledim ve bitkin bir şekilde evinin yolunu tuttu.
şimdi benim de "iğne yapmayı" bilmem gerekmez mi? ya da üst komşunun ya da alt komşunun. e kadının acilen iğne olması gerekiyor? bu da insanı korumak değil midir?
yani, devletlerin ve siyasilerin senin adına verdiği kararlar ya da bölgesel çatışmalar uğruna terörist doğurtan bu ülkeyi korumak en en muhteşem, vicdani bir görev, ancak komşunun hayatta kalmasını sağlayacak tıp bilgisine sahip olmamak o kadar önemli değil, değil mi?
işte biz de bu yüzden doktora gidiyoruz. tıp bilimine gönlünü vermiş, bu işi becerebilen insanlara.
peki neden askerlik de tamamen gönül bağıyla yapılan bir görev olmasın? ben binlerce yaşı daha askerlik çağına gelmemiş ama komando olmak isteyen genç gösterebilirim.
her terör saldırısında askerlik şubelerine gönüllü olarak biriken insanlar da kimler ?
peki ya, asıl gebeş oğulları sizi. bu kadar vatan millet sakarya, hamaset yapıyorsun da, hükümetin parası olan, murat boza, şahan gökbakara, yalına, kenan doğuluya neden bir şey demiyorsun?
yarın öbür gün bangır bangır arabanda çalacak bu şarkıcılar.
ya da bahçeşehir, yedi tepe tikileri, cem garipoğlu gibi çocuklar. heepsi 21 gün bile eline silah almadan askerlikten muaf olacak.
peki sen hükümetin aldığı kararı değiştiremeyecek kudrete sahipken, uludağ, ekşi, inci sözlük yazarlarının mı vicdanını sızlatmak istiyorsun?