islam dini, uygulama da kimsenin cehenneme gitmesini istemez olduğundan, allah´ın yüce affediciliği herkes için geçerli olması gerektiğinden, müslüman ismi ve kimliği taşıyan adama, eğer tersi konumunda bir durum yoksa, cenaze merasimi yapılır. imam hakkını helal edip etmediğini sorduğunda " etmediğini" söylersin -ki o bile allah inancı dışında "kul hakkı" konusu yüzündendir- olur biter.
sonuçta zat-ı şahane bizzat kendisi bilir, komunist adama ne yapacağını. bize düşen "rolümüzü" iyi oynamaktır. bizim rolümüz bizim kimseye bir fenalık yapmayan bir insanın islamla ismen ve toplumsal olarak bir ilişkisi varsa, onu layık olduğu şekilde "törenle" gömmemizi bize öngörür. biz bizim yapmamız gereken neyse onu yaparız. ölen´e allah´ın ne yapacağına karışmayız. ama kendisi için dua eder , "iyi dileklerimizi" kendisinden sakınmayız, ki bu bizim için de sevaptır.
ayrıeten peygamber kendisi "komşusu açken tok yatan bizden değildir" diyerek bütün sosyalizm´i bir cümlede özetleyivermiştir. islam dini, sosyal içerikli eğilimlere o kadar da ters giden bir din değildir. islamı sosyalizm düşmanı gösterenler sadece türkiye´dedir. yoksa kurban bayramı bile, tamamıyla sosyal içerikli olarak düşünülmüştür. düşünsene yoksul adam sadece kurban bayramında et yer. eti o adama ulaştıran bir inanç, o kadar zengini kollayan bir inanç olmasa gerektir.
o yüzden sosyal eğilimleri olup da müslüman olan insanlar mevcuttur. ama bazıları "oraları" daha anlayamazlar. öyle adamın da cenaze namazı kılınır. parayla imanın kimde olduğunu kimse bilemez.