baba mesleği sanırım, memur bir babanın evladı olarak gezilen iller arasında sanırım çook eskiden bir ilçede iken sobalı olan evde oturduğumuzu hatırlıyorum,
sobalı evi bilenler bilecektir, çocuklar banyoyu evin soba yanan odasında büyükçe bir leğende ebeveynlerin tas dökmeleri ile yaparlar, işte tahminen 3-4 yaşlarında iken böyle bir aktivite ertesi havlu ile kurulanıp soba yanında cıscıbıldak kurulanıp annemin giyecekleri getirmesini beklerkene nedendir bilinmez sobanın yanında kalkıp yakın bir yerden bişey almak için sobaya teğet geçerkene birden irkilip sobaya döönmemle beraber, soba üzerinde, popo hizamda olan yerinde, bozuk para büyüklüğünde kabarcıklar çıkaran et parçasını görmem ve vücudumdan gelen et kokusuyla elimi atar atmaz sıcaklığı hissettiğim o anı hiç unutamam, hala o günün ispatı durur bende.
evet küçükken çizdirdim ben ayıptır söylemesi.