ben sana gelmiştim
bütün git demelerine ragmen geliyordum sana hiç bıkmadan, üstüme basıp gecmelerine, gururumu çiğneyip gecmelerine aldırmadan geliyordum. her gece yagmur demeden soguk demeden pencerenin altında sabahladıgım günlerim vardı. elimde güller. tek istediğim sadece bir kez güldüğünü görebilmekti. pencereden bir saniyelik olsun yüzünü görmek içindi gecenin ayazında it gibi titremelerimin sebebi. bir cogunda senin haberin bile olmadı. her sabah uyandıgında kapında bulupta anlam veremediğin güllerin sebebiydim ben.
aldıgım her nefeste sen vardın. tüm yasamımı baglamıstım sana, agzından cıkacak bir söz, bir bakısın yetecekti ölmeme. yasamama karar verme keyfiyetini vermiştim sana. imkansızın yoktu. istediğin herseyi kolayca ulasabiliyordun, bir defa dönüp kendine sormadın, bu nasıl bu kadar kolay oldu? diye. nasılsa senin için düşünen biri vardı.
şimdi ben yokum hayatında baska birileri var. ama yoklugun içimde bir gün olsun eksilmedi, sönmedi yangınım. şimdi duyuyorum pişman olusunu, başkalarına anlatıyormussun. ama gec kaldın sevdiğim, sen giderken bana tarifsiz acılar bıraktın. şimdi aynı sehirde baska hayatları yasıyoruz baskalarıyla. aşkın lanetini yaşattın yaşanmamışlıklarımıza. geç kaldık biz sevmeye, kaybettik bu oyunu. sen kırdın kalemimizi cezamız ömür boyu baska kollarda mutsuzluk....