bedelli askerlik

entry1821 galeri
    310.
  1. üzerine yapılan tartışmaların ciddi manada midemi bulandırdığı olay. bildiğin kusasım geliyor. evet hayat kısa, evet zorunlu askerlik kurumu işlemesi gerektiği verimlilikte işlemiyor, evet insanlar 6 ila 15 aylarını askerlik yaparken genelde bireysel olarak hiçbir iş yapmamış gibi hissediyor üzerine bir de komutanlarından üst devrelerinden vslerinden çektiği de cabası. Lakin yediremiyorum ben insanıma bütün bu koşullara rağmen bencilce ve çok matah bir şeymiş gibi koştura koştura bedelli askerliğe gitmelerini veya üzerinde çok bir haltmış gibi yorumlar yapmalarını. insan bir vicdan muhasebesine girip ıkına sıkıla ve utanarak bedelli askerlik yapabilir. ama hükümetin onlara sunacağı bu gayri insanı, gayri ahlaki yolu seçerken bu kadar pervasızca aşağılıkça davranmaları...

    Profesyonel askerlikten bahsediyor bu arsız ve utanmazlar. Profesyonel askerlik uzman kadro demektir elbette lakin Profesyonel askerlikle, paralı askerliğin yani gavur tabiriyle mercenaries (bunu aradaki aşağılıkça ayrım iyi belirsin diye ingilizce olarak yazdım)in sınırı nasıl belirlenecektir? Bir subay liseden, harp okuluna oradan da belki harp akademisine kadar askeri disiplin ve ahlak içerisinde paralı asker değil profesyonel asker olur. Ama 20 yaşında er olarak alacağınız kişinin Amerikan askerlerinin ırak'ta, afganistan'da orada burada gördüğünüz hayvanlıkları yapmayacağı nerenize malum? artık üç-beş yıl sözleşmeli asker olurlar kafayı sıyırırlar bir de sivil hayatta da türkiye'de iş olmadığından dolayı mafya mı olurlar, yol mu keserler belli olmaz. Hadi diyelim Türk askeri paralı da olsa o kadar aşağılık konuma gelemez. Peki "ben sana 1.500 lira para verdim aylık git benim yerime öl!, git benim yerime askerlik çilesini çek" diyeceğiniz asker sizce "gönüllü" olarak mı? yoksa maddi imkansızlıklardan dolay mı? sözleşmeli er seçeneğini seçmiş olacak. Ölme sırasını veya askerlikte çekilen çile sırasını aylık üç-kuruş paraya zorunluluktan dolayı sözleşmeli er olmuş gariban ve fakir bir anadolu çocuğuna savmak ne kadar şereflicedir? düzen yanlış olsa da, hükümet terörü bitirmese de, genel kurmay zorunlu askerlikteki şartları iyileştirmese de ben birilerine parayla çile çektirmek veya ölmesine göz yumacak kadar şerefsiz değilim arkadaş! ölünecekse birileri benim için değil ben birileri için öleyim. Çile çekilecekse birileri benim için değil ben birileri için çile çekeyim. Çünkü buradaki hak ödenmez. Öte dünyasında falan değilim işin. Kul hakkı denilen kavram öte dünyayı geçtim bu dünya için de bir insan hakkıdır. Ama malesef ki bu ülkede insan haklarını çiğneyenler en büyük insan hakkı savunucusu oluyor.

    ciddi manada midem bulanıyor. tekrar edelim bedelli yasası çıktığında bedelliye gidilmesi değil beni asıl rahatsız eden (tabi o da rahatsız ediyor da devlet bir hak vermiş olacak malesef kanunun üzerinde bir kurum veya kişi bulunamaz), beni asıl rahatsız eden insanlar utanılacak şerefsizce bir işi koşa koşa övüne övüne yapması.

    bununla beraber kimileri de "aman ben askerlikte harcayacağım zamanı devletime milletime üreterek katma değer sağlayıp çok daha faydalı olurum" diyor. Gönlünüzü hoş tutmaya, içinizi rahatlatmaya çalışmaya boşa çaba harcamayın. bir şirkete gidip gelip şirket patronunun kasasına para doldurmak özellikle de Türkiye'de üretim sektörü hiçbir halta benzemezken katma değer falan filan değildir. Üniversitelerde özellikle sosyal bilimlerle alakalı hocalar siyasetçilik oynamaktan başka bir halt yapmaz ki hemen hemen büyük çoğunluğu da vatanın lehine siyasetçilik oynamaz. mühendislik hocaları ise...

    neyse. Anlaşılan televizyonlar, propagandalar, kapitalist sistem, devri değiştirmiş ve zehirlenmiş, ahlaksız, aşağılık bir nesili önümüze sunmuştur. Peki bu aşağılık, ahlaksız nesil için ölenler veya gerçek bedel ödeyenler öldükleriyle veya ödedikleri bedellerle mi kalmıştır? boşa mı gitmiştir o bedelleri? çok güzel bir Türk atasözü vardır. "iyilik yap denize at" biz bedel ödediysek de kimi silah arkadaşlarımız öldüyse de yakınmadık, yakınmayacağız çünkü ahlakın, insan sevgisinin, vatan sevgisinin gereğini en zor, en olumsuz idari veya siyasi en olumsuz koşullara rağmen yaptık. Yine olsa yine yaparız, durum daha da kötü olsa yine yaparız.
    4 ...