bu konuda her gün farklı farklı başlıklar açılıp altına benzer şeyler yazılıyor. konu uzadıkça uzuyor.
her nasıl bilimin getirdiği hükümler, sürekli yeniden tanımlanmaya çalışılan/yeniden yorumlanan doğa kanunları bir yaratıcının varlığını ya da yokluğunu kanıtlayamayacaksa, din de varlığını kanıtlara dayandırmaz. dinlerde esas olan inançtır, bu sonuca bilimsel gerçeklerden çok hissî/duyusal olarak ulaşılmasını bekler. temelini herkesin o inançta birleşmesinden çok bu erdeme sahip olanların alacakları mükâfat/olmayanların alacakları cezaya dayandırır. sonuçta, tüm hükümlerinin kanıtlanabilirliği dini yok eder. mesela, müsülümanlık dini üzerinde hiçbir şüphe duyulmayacak şekilde olsaydı, varlığını mutlak kanıtlara dayandırsaydı; dünya macerasına ne gerek kalırdı?